Gezi / Doğa

Prag Gezi Rehberi —Orta Çağa Yolculuk

Prag tarihi merkezi 1992’den beri UNESCO Dünya Mirası Listesinde yeralıyor. Vltava Nehri’nin ortasından geçtiği bu şehir, Orta Çağ mimari eserleri, heykelleri, sanatsal zenginliği ve mistik havası ile gezginlerini bir masal diyarında yolculuğa çıkarıyor.

Prag, Orta Avrupa’nın en romantik şehri olarak anılıyor. Bir dönem Çek yöneticilerin Paris kadar göz alıcı olması için çaba sarf ettikleri şehrin tarihi dokusu çok iyi korunmuş. Prag, sahip olduğu mimari ve sanatsal zenginliği ile ziyaretçilerini bambaşka bir atmosferde zaman yolculuğuna çıkarıyor.

Prag, yürünerek gezilecek bir şehir. Dolu dolu bir Prag gezisi için bu rehberden yararlanarak karar verebilirsiniz. Rehberde, gezmeye zaman bulamadığım ancak size önerebileceklerime de yer verdim. Prag’ın büyülü atmosferinin tadını çıkarmak için üç günü göze alın ve rahat ayakkabılarınızı yanınıza almayı unutmayın.

Prag —Orta Avrupa'da Bir Masal Diyarı başlıklı yazıya git!

Prag’a nasıl gidilir?

İstanbul’dan Prag’a Türk Hava Yolları ve Pegasus direkt uçuşlar düzenliyor. Ayrıca, Avrupa’nın pek çok yerinden şehre sık ve düzenli tren seferleri var. Havaalanından 20 km uzaklıktaki şehir merkezine otobüs, tren veya taksi ile ulaşabilirsiniz. Prag’da geçerli para birimi Çek Kronu (CZK). Bu sebeple varış noktanızda yapacağınız ilk işlerden biri Euro bozdurarak Çek Kronu almak olacak. Mart 2018’deyiz ve 1 Euro, 25 CZK ediyor. Ancak fazla servis ücreti ödemek istemiyorsanız varış noktanızda yalnızca şehre varmanıza yetecek kadar döviz bozdurun, şehir merkezinde servis ücreti ödemeden daha kazançlı bozdurabilirsiniz.

Prag Karlov (Charles) Köprüsü Kule

Şehrin batısında yeralan havaalanından şehir merkezine 2 yoldan ulaşabilirsiniz: 119 nolu otobüsle önce 7 km mesafedeki (şehrin dışında) Veleslavin İstasyonuna (Nádraží Veleslavin) geçip oradan metro veya tramvayla şehir merkezine devam etmek (bu seçenek Küçük Şehir tarafında kalacaklar için kısa yol). Ya da 100 numaralı otobüsle doğrudan 20 km mesafede ve Eski Şehre yakın konumdaki Merkezi Tren İstasyonuna gitmek.

Ülkenin her yerine trenle seyahat etmek mümkün. Çekler, yerli malı tramvay ve metro kullanıyorlar. Şehiriçi kara yolları adeta raylarla örülmüş. Toplu ulaşım düzenli, sık ve ucuz. Şehirlerarası ulaşımda sadece yolculuk için değil, oturacak yer için de ödeme yapmanız Çekya’da normal karşılanan bir uygulama.

Prag’da şehiriçi ulaşım

Prag’da mükemmel denebilecek bir toplu taşıma hizmeti var. Çoğu Avrupa kentinde olduğu gibi Prag’da da şehiriçi ulaşım yoğunlukla metro, tramvay ve otobüs hatlarıyla sağlanılıyor. Prag’da tüm toplu taşıtlar için aynı bileti kullanabiliyorsunuz. 32 CZK karşılığında alabileceğiniz bir biletle, tren, otobüs, tramvay veya metro (subway) kullanarak 90 dakika boyunca seyahat edebilirsiniz. 1 günlük biletler 110 CZK, 3 günlükler 310 CZK. Aldığınız biletin geçerli olması için bindiğiniz araçta sarı makinelere okutmanız (tarihi damgalatmanız) gerekiyor. Yerel halk genellikle uzun süreli bilet kullandığından bu işlemi yapana pek rastlamıyorsunuz, ancak damgasız biletle yolculuk ederken yakalanırsanız polis eşliğinde dolaşan kontrolörlere ceza ödemek zorunda kalırsınız.

Prag’da taksi sürücüleri ne yazık ki kötü bir üne sahip. Standart bir fiyat uygulaması yok, ancak sürücüler fiyatı genellikle kapıda göstermek zorundalar. Taksiye binmeden önce fiyat üzerinde anlaşmak ve sonra taksimetrenin çalıştığından emin olmak, unutulmaması gereken iki konu.

Prag’da nerede kalınır?

Prag yerleşim olarak Paris ve Viyana gibi Prag 1, Prag 2 , Prag 3 gibi bölümlere ayrılmış. Görülmesi gereken yerler merkezde, yani Prag 1’de yer alıyor. Bu merkezden uzaklaştıkça numaralar büyüyor. Örneğin, Prag 9’dan merkeze tramvay ile 20 dakikada ulaşılabiliyor.



Booking.com

Prag’ın her sokağını yürüyerek gezmek isteyeceksiniz. Kalacak yer seçiminizde bunu dikkate almanızı ve mutlaka haritaya bakarak karar vermenizi öneririm. Ana Tren İstasyonu ile Prag Kalesi dışına çıkmayacak (Eski Şehri çevreleyen) bir çember içinde kalırsanız, en fazla yarım saatlik bir yürümeyle turistik yerlerin büyük bölümüne ulaşabilirsiniz. Ben bu ziyaretimde booking.com‘dan bulduğum, nehrin Batı yakasında, Charles Köprüsüne 2-3 dakikalık yürüyüş mesafesinde Hellichova durağı yanında bir oteli tercih ettim (köprüden gün doğumunu fotoğraflayabilmek için kolay ulaşabilmem önemliydi :) İhtiyacınıza ve bütçenize göre booking.com‘da tanıtılan yüzlerce otel arasından veya airbnb kiralık tatil evlerinden seçiminizi rahatlıkla yapabilirsiniz. Son kararınızı vermeden önce yorumları mutlaka okuyun; Avrupa şehirlerinde çoğu hizmeti standart olarak bulursunuz ancak iyi kahvaltı ve güler yüzlü personelin önemli iki ayrıntı olduğunu hatırlayın.

Prag gezi alanları

Prag’ın ana gezi alanları Vltava Nehri’nin iki yakasında yeralıyor. Vltava Nehri’ni üzerinde ve Eski Şehir ile Küçük Şehri birbirine bağlayan ana gezi güzergâhı Charles (Karlov) Köprüsü, turistlerin en popüler noktası. Nehrin Batı yakasında Küçük Şehir (Lesser Town), hemen yukarısında Prag Kalesi, Doğu yakasında ise Eski Şehir (Old Town), Eski Musevi Mahallesi ve Yeni Şehir var. Yeni Şehir denmesine bakmayın, binaların ortalama yaşı yüzyılın üzerinde.



Booking.com

Şehri bambaşka bir perspektiften görmek istiyorsanız, halka açık kulelerden birine çıkmalısınız – St Vitus Katedrali, Petřín Kulesi (aslında Eyfel Kulesi minyatürü), iki Charles Köprüsü kulesinden biri, ya da Eski Belediye Binası kulesinden birini seçebilirsiniz.

Sokak, mimari, seyahat ve yaşam tarzı başta olmak üzere her tür fotoğrafçılık için harika zamanlar geçirilecek bir yer Prag. Günün ilk ışıkları şehri aydınlatırken, turistinden düğün fotoğrafçısına ve modellere kadar birçok insanın 600 yıllık Charles Köprüsü üzerinde heyecanla sağa sola koşuştuğuna, gün batımında ise yine köprü üzerinde pırıl pırıl ışıklandırılmış kalenin nehirdeki yansımasına uzun pozlama yapan fotoğraf tutkunlarına tanık olmanız kaçınılmaz.

Üç günlük bir Prag gezisi planlıyorsanız, birinci günü Eski Şehir ve Charles Köprüsüne, ikinci günü Prag Kalesi ve Küçük Şehre, üçüncü günü müzeler, galeriler ve alışverişe ayırın.

  1. gün: Eski Şehir ve Charles Köprüsü,
  2. gün: Prag Kalesi ve Küçük Şehir,
  3. gün: Müzeler, galeriler ve alışveriş.

Eski Şehir (Nove Mesto)

Vltava Nehri’nin kıvrıldığı bir alanda yer alan Eski Şehir, 10. yüzyılda uluslararası bir ticaret merkezi olarak kurulmuş. Şehir çok iyi korunmuş ve güzel bir şekilde restore edilmiş; tarihi dokusunu olduğu gibi koruyor. Eski Şehrin kalbinde kent Meydanı var. Meydandan sürekli aynı yöne insanların aktığı güzergâhı izleyerek Charles Köprüsü’nü geçebilir, oradan Küçük Şehri ve yukarısında Prag’ın bir diğer önemli simgesi olan Prag Kalesi’nin harika görüntüsünü izleyebilirsiniz.

Eski Şehir Meydanı

Mimari açıdan göz kamaştıran pek çok tarihi yapıyla dolu Eski Şehrin meydanına vardığınızda Prag’ın kimliğini görmeye başlayacak ve gerçekten bir turizm cenneti olduğunu fark edeceksiniz. Eski Şehir Meydanı, Prag geziniz için aynı zamanda iyi bir başlangıç noktası. Birçok tramvay hattı yakınından geçiyor. Meydanın etraftaki kıvrımlı sokaklarda, Çek hamurişi “knedliky”i de tadabileceğiniz çok sayıda yeme-içme mekânı yanısıra geleneksel cam sanatları ve hediyelik eşya için bolca alışveriş olanağı bulacaksınız (ilk gün gözlem için iyidir, alışverişinizi son gün yapın).

Gösterişli tarihi yapılarla çevrili bu meydanda yükselen Týn Kilisesinin Gotik kuleleri, Jan Hus Anıtı ve Kinsky Sarayı ile karşı taraftaki eski Belediye Sarayı ve Astronomik Saat ilginizi çekecek. Kuleye bağlı olan zarif Belediye binası, Prag’ın Art Nouveau mücevheri olarak biliniyor. Burada günümüzde bir kafe, restoran, galeri, mağaza ve konser salonu bulunmaktadır. Eski Belediye Binası kulesinin merdivenlerini çıkarsanız pişman olmayacaksınız. Kuleden meydanın ve şehrin ötesinin görünüşü muhteşem.

Astronomik Saat

Efsanesi ile ünlü olan 600 yıllık Astronomik Saat, aslında Güneş’in, Dünya’nın ve Ay’ın konumlarını göstermektedir. Saatin etrafındaki dört kukla, kendini beğenmişlik, cimrilik, yaşama karşı isteksizlik ve sefahate düşkünlükten uzak durmayı temsil ediyor. Saatin altındaki dört kukla ise, bilime, adalete, astronomiye ve eğitime önem vermeyi vurguluyor. Her saat başı pencerenin önünde toplanıp dağılan turistlerin burada merakla izlediği şey, İsa’nın 12 havarisinin geçişiyle başlayan ve horozun ötmesiyle biten küçük bir gösteri.

Prag Eski Şehir Meydanı

Eski Şehir Meydanı’nda Aziz Nikolas Kilisesi (St. Nicholas Church) önünden başlayan ve yine aynı yerde biten atlı fayton gezilerini deneyebilirsiniz. Dört kişilik faytonlarda 20 dakikalık gezi ücreti yaklaşık 800 – 1.000 CZK.

Eski Şehir Meydanı’nda iken etraftaki sokaklarda dolaşın —büyük Pařížská, Ungelt’e giden büyüleyici Týnská’yı görün, Wenceslas Meydanı’na giden kalbalık Melantrichova’ya doğru yürüyün (Eski Şehir Meydanı, Wenceslas Meydanı ile Charles Köprüsü arasında bulunmaktadır). Celetná’dan, eski şehrin girişlerinden biri olan Barut Kapısının altından geçin. Kent hakkında daha fazla tarih bilgisi edinmek için Prag Ulusal Müzesi’ni de gezi listenize ekleyebilirsiniz.

Eski Şehir turunuz sırasında Meydana yakın bir yerde bulunan Musevi Mahallesi’ni (Josefov) ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz. Bu mahallede Orta Avrupa’nın çalışan en eski sinagogu da dahil birçok sinagogu, Eski Musevi Mezarlığını ve Tören Salonunu görebilirsiniz.

Wenceslas Meydanı

Wenceslas Meydanı çok sayıda mağaza ve restoranın bulunduğu, Prag’ın ortaçağ merkezinden Ulusal Müze’ye kadar uzanan bir bulvar. Yakın Çek tarihinin en önemli anları burada gerçekleşmiş. Wenceslas Meydanı, protestocular ve özgürlük savaşçıları için kutsal toprak ve Çekler için bir ulusal gurur sembolü olarak görülüyor.

Komünizm turu

Komünizm Turu, sizi Prag’ın komünist geçmişine götürecek bir yer. Soğuk Savaş ve komünizme adanmış bir sergiyle, Prag parklarından birinin altındaki büyük bir nükleer sığınağı ziyaret etme şansına sahip olabilirsiniz.

Dans eden bina (Ginger ve Fred)

Vltava nehri kıyısında (Cafe Slavia’yı geçtikten sonra) merkeze fazla uzak olmayan bir konumdaki özellikle fotoğrafçıların ilgisini çeken bu bina, ünlü dansçılar Ginger Rogers ve Fred Astair’ı hatırlatan kuleler nedeniyle mecazi olarak “Dans Eden Bina” veya “Ginger ve Fred” olarak adlandırılmaktadır. Fred’in sıkıca kavrayan kollarında uçuşan tül eteğiyle dans eden ince belli Ginger hayali. Fred’in tepesi hayali saçlarla kaplı, Ginger ise camdan yapılmış ayaklı kule ile temsil ediliyor. Dans Eden Bina, dekonstrüktivizm denen post modern mimari tarzda 1992 – 1996 yıllarında inşa edilmiş. Günümüzde binada, bir galeri, bir otel ve terası güzel manzaralı lüks bir restoran bulunmaktadır.

Biraz ilginç bir kare olması için, aşağıdaki “Dans Eden Bina” çekiminde zamanlamayı tramvayın konumunu seri çekimle doğru yakalayacak şekilde yaptım. Böylece, tramvayın ön camındaki ışıltının, Ginger’in ışıltılı eteğinin uzantısı gibi devam ettiği bir görüntü elde etmiş oldum.

Charles (Karluv) Köprüsü

600 yılı aşkın bir süredir Eski Şehir ile Küçük Şehri (Malá Strana) birleştiren bu taş köprü, parke taşları, iki ucundaki kuleleri ile Dünyada eşi olmayan bir mimari mücevher adeta. Köprünün korkuluklarını süsleyen Hristiyan azizlerin 30 bronz heykeli yüzlerce yıldan beri Prag’ı görmeye gelen hevesli kalabalığı gece gündüz seyrediyor. Köprünün Arnavut kaldırım taşlarında yürürken adeta dünya masallarının kurgusal kahramanları arasına girmiş gibi hissedecek, karşılaştığınız görüntülerin güzelliğini seyretmeye doyamayacaksınız. Eski Şehir Meydanı gibi Charles Köprüsü de yaz aylarında sokak müzisyenleri ve sanatçılardan satıcılara kadar renkli figürlerin şenlendirdikleri bir oyun alanı adeta.

Prag Charles Köprüsü

Heykellerden en popüleri Wenceslas IV zamanında, köprüden Vltava’ya atılarak idam edilen bir Çek şehit aziz olan Nepomuk. Heykelin üzerindeki plak, yüzyıllar boyunca ona dokunan sayısız insan tarafından parlatılmış. Heykele dokunmanın iyi şans getirdiğine ve Prag’a tekrar gelişinizi sağlayacağına inanılıyor. Köprü ve üzerindeki her bir heykel harika, ancak bir de Kale tarafına geçerken soldaki son heykelde, zindana atılmış Hristiyan esirleri kurtarmaya çalışan azizlerin heykeli ile zindanın kapısında bekleyen sarıklı, palalı ve göbekli bir Osmanlı gardiyan figürüne rastlayacaksınız.

Prag Charles Köprüsü Osmanlı Heykeli

Alsında heykellerin orijinalleri Lapidarium Müzesine kaldırılmış ve köprüdekiler birebir kopyaları.

Charles Köprüsü ile ilgili efsanevi büyülü bazı bağlantılardan da sözediliyor. Örneğin, IV. Charles tarafından köprünün temel taşının konduğu 9 Temmuz 1357 saat 05: 31 rastgele seçilmemiş. Sayıları aşağıdaki gibi yazdığımızda: 1 3 5 7 (yıl) 9 (gün) 7 (ay) 5 3 1 (zaman), sayı 9 ile birlikte artan ve azalan bir sıralama elde ediliyor:

9
7 … 7
5 ……. 5
3 ……….. 3
1 …………… 1

Charles Köprüsü’nü fotoğraflamak için en iyi zaman gün doğumu. Farklı tonlarda arka plan katmanları ve siluetler her fotoğrafınızı ilginç hale getirecek. Ayrıca, eğer buradan, gün batımına karşı tamamen aydınlatılmış Prag Kalesinin nefes kesen manzarasının keyfini çıkarmak istiyorsanız akşam üzerini tercih edebilir veya gece gezintisine çıkabilirsiniz. Köprünün her iki tarafındaki kulelere çıkmak mümkün. Hem Köprünün hem de Eski Kent’in kulelerinin muhteşem görüntüsü için özellikle Eski Kent tarafındaki kuleyi öneririm.

Küçük Şehir (Mala Strana)

Prag’daki 2. gününüzü, dört beş saat harcayabileceğiniz Prag Kalesi bölgesi (Hradčany) ile Küçük Şehri (Malá Strana) dolaşarak geçirebilirsiniz.

Charles Köprüsü’nden geçtikten sonra biraz ileride Aziz Nicholas kilisesini göreceksiniz. Petřín’i ve Malá Strana’nın terakota çatılarının manzarasını görmek için kilisenin kulesine çıkabilirsiniz. Daha sonra, etraftaki, Çeklere özgü el oyması kukla satıcıları, barlar ve geleneksel yerel restoranların olduğu sokaklarda yürüyebilirsiniz.

Prag Kalesi

Prag’a hakim bu tepede yalnızca bir kale bulamayacaksınız. İçerisinde saraylar, tapınaklar, bazilika, kuleler, çalışma ofisleri, askeri yapılar, yollar ve bahçeler bulunan Prag Kalesinde birçok şey görmeye ve biraz yürümeye hazır olun. Farklı alanlara, aile girişi, öğrenci, kısa veya uzun tur vb. bilet türleri için 40 ile 600 Kuron arasında değişen ücretler ödemek zorundasınız.

Prag Kalesi

Guinness Rekorlar Kitabı’na göre, Prag Kalesi, neredeyse 70 bin m² alana sahip, dünyanın en büyük kale kompleksidir. 880 yılında kurulmuş olan ve geçmişte Bohemya Krallığı ve Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’nun yönetim merkezi olarak kullanılan gösterişli yapının bir bölümü, günümüzde Çek Cumhurbaşkanı’na tahsis edilmiş. Cumhurbaşkanının ofisinde olup olmadığını kaledeki bayrağın göndere çekilmesinden anlayabilirsiniz.

Prag Kalesi Gezi Klasik Araba

Prag Kalesine yürüyerek veya tramvayla çıkabileceğiniz gibi fotoğrafta görmüş olduğunuz klasik arabalardan biriyle hoş bir gezinti yapmak da tercihinize kalmış. Kaleye giden yürüyüş yollarını kullanmak isterseniz birkaç seçeneğiniz var: Nerudova Caddesi yokuşu, romantik Kale Merdivenleri veya Eski Kale Basamakları.

Kale girişine çıkmadan önce, Malá Strana’nın kil-kiremit çatılarına ve Prag’a bakan güzel manzarayı seyretmeyi unutmayın.

Aziz Vitus Katedrali

Aziz Vitus Katedrali, Prag’daki en büyük ve en önemli tapınak; aynı zamanda Kaleyi oluşturan en eski yapı. Yapımına 9. yüzyılda başlanmış ve Prag piskoposluğu ile kanonların kuruluşundan sonra önemli bir kültürel ve idari kurum haline gelmiş. Yüzyıllar boyunca yapılan eklemeler dolayısıyla Katedralde Gotik, Barok ve Rönesans mimarisinin izlerini bulabilirsiniz.

Ülke yönetimini devralan kral ve kraliçelerin taç giyme törenleri burada gerçekleşmiş. Katedralde ayrıca bazı koruyucu aziz, egemen, soylu ve başpiskoposun mezarı bulunmaktadır.

Petrin Tepesi

Deniz seviyesinden 300 metre yükseklikteki Petrin Tepesi 15. yüzyılda Prag’ın üzüm bağları olarak ün yapmış. Kule, manastır gibi ilginç yapıların da bulunduğu Petrin Tepesi şehrin manzarasını seyretmek ve temiz hava almak isteyenlerin uğrak yeri. Buradaki spiral şekildeki 299 basamaklı merdivenle çıkılan 60 metre yüksekliğindeki Petrin Gözlem Kulesi, 1891 yılında Eyfel Kulesinin (yapımı: 1889) minyatürü olarak yapılmış.

Strahov Manastırı

Petrin Tepesinde 1140 yılında kurulan Strahov Manastırında yeralan Ulusal Edebiyat Müzesi görmeye değer. Ülkenin en eski cilt eserleri burada freskolarla süslenmiş bir kütüphanede bulunmaktadır.

Kampa Adası

Vltava Nehri’nin bir kolu olan ve Charles Köprüsü altından akmaya devam eden Şeytan Deresi’nin oluşturduğu küçük Kampa Adası’na biraz zaman ayırabilirsiniz. Bu derede bir zamanlar kullanılan değirmenlerden birkaçını hâlâ görebilirsiniz. Birkaç yüzyıl önce bu adada bahçeli evler, keten işlemecileri ile çömlekçiler varmış. Parkta yürüyün ve köprünün ve nehrin karşısındaki manzaranın tadını çıkarın.

Prag Vlatva Nehri

Prag’da müzeler ve galeriler

Prag’daki ilginç müzelerden biri Yahudi Müzesi ve bitişik Yahudi mahallesi ve mezarlığı —eski Yahudi gettosunun kalan kısımları 20. yüzyılın başlarında yeni kentsel gelişmeler sebebiyle büyük ölçüde ortadan kaybolmuş. Prag’ın en büyük müzesi, Wenceslas Meydanı’nın üst kısmında yer alan Ulusal Müze’dir. Burada Çek topraklarındaki tarih öncesi buluntular yanı sıra mineralojik, paleontholojik ve diğer koleksiyonlar da sergilenmektedir. Görülmeye değer bir diğer müze, bilim ve teknoloji tarihini yansıtan ve yeni açılan Ulusal Teknik Müzesi.

En önemli galeri, Çek ve Avrupa sanatının temsili bir koleksiyonunun birkaç ayrı salonunda sergilendiği Ulusal Galeri’dir. Uygulamalı sanatla ilgilenenler, Dekoratif Sanatlar Müzesi’ni ziyaret edebilirler. Doğa tutkunları Botanik Bahçeleri’nin bulunduğu Prag’ın Troja bölgesini görebilirler (ne yazı ki burada bir de hayvanat bahçesi var).

Uzunca bir yazı oldu. Birkaç fotoğraf da paylaştım. Gördüklerimi siz de görün istedim. Bir gün sizin de görmeniz dileğiyle.

Yazar Hakkında

Baki Karaçay (MPA)

iO Akademi'de Eğitmen, Danışman. 25 yılı aşkın süre profesyonel deneyim sahibi Kamu Yönetimi Uzmanı (YL) ve Mühendis / Antalya Valiliği AB Projeleri Koordinatörü (2009-2020). Avrupa Birliği Projeleri kitabının yazarı ve Proje Döngüsü Yönetimi Eğitmeni. Sosyal Psikoloji meraklısı. Fotoğraf gönüllüsü. Webmaster. Bağlama sanatçısı. Kayakçı, doğa yürüyüşçüsü.

Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz

8 yorum

  • Cok guzel ve gitmek isteyenler icin detayli bir yazi olmus. Tesekkurler. Isimize simdiden yaradi.

  • Bu kadar güzel bir ülkeyi bir taraftan tanımaya çalışırken, diğer taraftan da o güzellikleri bizlere tanıtabilme amaçlı zaman ayırma çaban her türlü takdirin üstünde… Teşekkür ederim.

  • Her iki yazınız da rehberleri kıskandıracak kadar mükemmel. Hem gezip fotoğraflamak, hem de bu kadar detaylı not tutup yazıya aktarmak büyük çaba, emeğinize sağlık. Teşekkürler…

    • İrlanda’dan sonra yaptığım birkaç güzel seyahati yazamayınca, bunu da atlamamak için iyi hazırlıklıydım, sanırım. Teknolojiyi etkin kullanmak da işimi kolaylaştırıyor tabi; ben anlatıyorum, Siri yazıyor.
      Benden de teşekkürler.

  • Yazınızı okurken kendimi tekrar o sokaklarda gezerken buldum. Fotoğraflarınıza bayıldım Baki Bey! Emeginize sağlık. Italya- Venedik için de bir yazınız var mı merak ediyorum. Benim için rehber niteliğinde olurdu.

    • Teşekkürler Serap. Prag’ı gezdiğine sevindim. Venedik hakkında henüz yazamadım ama bir başka masal diyarı da orası. Belki benden önce sen yazarsın.