Sosyal / Kültürel

İlgi Hayat Verir — İlgi Duymanın ve İlgilenmenin Gücü

İlgi Duyma

Bilge kişiler bir kitapta veya filmde tasvir edilirken, rengarenk güzel çiçeklerle dolu bir bahçeyle meşgul oldukları sırada yüzlerinde huzurlu bir gülümsemeyle sık sık karşımıza çıkarlar. Adeta tek boyutlu bir dünyada bitkilere gösterdikleri ilgi ile yaşama ne denli sade bir bakışa sahip olduklarını anlatmak ister gibidirler. Bilmem bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Benim bir fikrim var. Bu bir gerçeği yansıtıyor.

Gençlikte sahip olduğu hayaller ve ideallerle insan birçok şeyi değiştirebileceği varsayımıyla başlıyor hayata. Derken bir zaman geldiğinde, bulunduğu nokta, insana gidebileceği menzil konusunda fikir veriyor ve insan, sınırlarını anlamaya başlıyor. Birçok şey yerine yalnızca çok yakınındaki ulaşabildiklerine kadar daralıyor bu kez değiştirebileceklerinin çerçevesi. Ve nihayet yaş kemale erdiğinde artık değiştirebileceği tek şeyin yalnız ve yalnızca kendisi olabileceğini kavrıyor. Sonrasında eğer yeni ufuklara açılırsa, her şeyin değişimi diye düşündüğü şeyin, kendinde başarabildiği değişimle birlikte mümkün olduğunu görmeye başlıyor.

Bilgeliğin altın kurallarına dair bu tür derslerin anlatıldığı kaynaklarda hikayelerin sonu hep bilgiye ve sevgiye çıkar. Bilgi en iyi dost, bilgisizlik (cehalet) en kötü düşmandır. Sevgisizlik hemen her sorunun nedeni, sevgi ise her şeyin çaresidir.

İlgi Dikkat

İlgi duymanın gücü

Bilmek için de sevmek için de bir şeye önce ilgi duymamız gerekir, öyle değil mi? İlgi duymadığımız şeyi ne öğrenmeye ihtiyaç duyarız, ne de onunla aramızda bir bağ oluşabilir.

İlgi, “iki ya da daha çok şey arasında herhangi bir benzerlik, bağlılık, ilişki” olarak tanımlanıyor. Etimolojik olarak ilişmek, bitişmek, bağlı olmak sözcükleriyle ilişkilendiriliyor. Aynı zamanda, “belli bir olay, etkinlik, şey ya da kişiye yakınlık duyumsama, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma” anlamına da geliyor ilgi.

İlgi duymak içten gelen bir duygu. İlgi göstermek ise bir anlamda insanın aksiyon alması; ilişki, bağ kurması. Biraz üzerine eğildiğimizde, hem ilgi duymanın hem de ilgi göstermenin, kısacası ilginin muhteşem bir gücü olduğunu görüyoruz.

Başlangıçta değindiğim bilge kişilerin çiçeklerle ilgilenme, onları sulama sahneleri, bana göre insanın kendinde bu gücü keşfetmesini sembolize ediyor. Bu sade gerçeği belki de bugüne dek çok kez duyduk: Çiçekler ilgi ile büyür. Aslına bakarsak, yalnızca çiçekler değil, her şey ilgiyle büyür. Çünkü “ilgi” hayat verir. İlgi, yaşatır, can verir, canlı tutar.

İnsanın ilgi ihtiyacı

İnsanın ilgi ihtiyacı ile ilgili olarak önce aşağıdaki iki dakikalık videoyu izlemenizi öneririm. ABD’de Boston Massachusetts Üniversitesinde (UMass Boston) 2009’da yapılmış “Still Face” (Donuk Surat) deneyi.

İlgi göstermek, sessizce “seni düşünüyorum”, “seni önemsiyorum”, “benim için değerlisin”, “ihtiyaçlarına duyarlıyım” demektir. İlgi göstermekle, karşımızdakine bir tür yaşam enerjisi veririz. Onunla beslenir, canlanır, büyür, gelişir.

İlgi göstermek için her zaman doğrudan sözlere gerek olmayabilir. İlgiyi en iyi, hissedişler ve davranışlar anlatır. Aklımızın veya bir gözümüzün üzerinde olması, ilgi göstermektir. Birinin isteğinin gerçekleşmesine yardımcı olmak, ona zaman ayırmak, ilgi göstermektir. İnsanların öğrenme arzularına, çalışmalarına, gösterdikleri çabalara karşılık vermek, bildiklerini onlarla paylaşmak, onların ihtiyaçlarının farkında olduğumuzu hissettirmektir.

İlgi duymak, takip etmektir; o şeye durup takılmak, dikkatimizi üzerine vermek ve zihnimizi onunla meşgul etmektir. Konuşurken birini dinlemek, ilgi göstermektir, önemsemektir. Özellikle verdiğim seminer ve eğitimlerde, bunun çok yakından deneyimlediğim bir durum olduğunu biliyorum. Eğer katılımcılarımızın ilgisini canlı tutmayı başarabilirsem, güçlenirim. Bunun anlatımlarıma ve konuların akışına hemen yansıdığını görmek mümkündür.

İçeriği önemli değil, her tür ilgi

Gelmek istediğim asıl nokta şu: İlgi göstermenin büyülü bir enerjisi var. İlgi duyduğumuz her ne ise, o şeye adeta yaşam enerjisi verip onu canlandıp yaşatıyoruz.

İlgimizi, insanların iyi ve olumlu yanlarına, yeteneklerine ve başarılarına çevirdiğimizde, o yetenek ve başarıların önemsiz bile olsa giderek büyüyüp, gelişmeye başlıyor, güçlü oluncaya dek çoğalıyor. Olumlu yanlar büyürken, diğer taraftan yaşam alanı daralan zayıflık veya olumsuzluklar da önemsizleşip zamanla gözden kayboluyor.

Öte taraftan, ilgimizi insanların olumsuz yanlarına ve kusurlarına çevirdiğimizde, bu kez o kusurlar önemsiz bile olsa giderek büyüyor, baskın olana dek gelişiyor.

İlgi duyduğumuz, ilgi gösterdiğimiz şey için her ne hissediyorsak hissedelim —ister sevgi isterse nefret— o şeye bir tür yaşam enerjisi veriyoruz. O şey gelişiyor, büyüyor, güçleniyor ve yaygınlaşıyor. İlgimizi kestiğimizde ise o şeyi adeta yok olmaya terk ediyoruz.

Dünyamızdaki şeyler, bizim yönelimimizden besleniyor ve gelişiyor. Dünyalarımızı birbirimizden bu denli farklı kılan şey de aslında ilgi duyup odaklandığımız şeyler. Kim neyle ilgilenirse, çok geçmeden dünyasını o şeyle dolmuş buluyor. İlgi duyup odaklandığımız şeyler böylelikle kaderimizi belirliyor.

İlgi Duymanın Gücü

İlgi duyduğumuz olumsuzluklar

Sıkça unutuyor olsak da yaşamımızda eksikliğini çektiğimiz şeylerin de, aslında daha az ilgimizi verdiğimiz şeyler olduğunu görebiliriz. Çünkü bizi daha çok kuşatan şeyler daha çok ilgi duyup ilişki, bağ kurduklarımızdır.

Büyüyüp gelişmesine izin verdiğimiz olumsuzluklar da aslında çoğu zaman ilgi duyup, ciddiye aldığımız şeylerdir. Gündemimiz haline getirdiğimiz, ilgimizi bir türlü üzerinden alamadığımız, hep meşgul olduğumuz şeyler.

İlgi duyduğumuz, ilgi gösterdiğimiz şey için her ne hissediyorsak hissedelim —ister sevgi isterse nefret—

Önemseyip ilgilendiğimiz, üzerine odaklandığımız sorun veya olumsuzluk her ne ise, biz ilgilendikçe o şeye bir tür yaşam enerjisi veriyoruz. Böylece o olumsuzluk daha da gelişip büyüyor, güçleniyor ve yaygınlaşıyor. Ve sürekli önemseyip düşündüğümüz şeyler zamanla realitemiz haline geliyor. O nedenle, biz farkına varmasak da kurtulmak için verdiğimiz mücadele bile, o sorundan kurtulamayışımızın gerçek nedeni olabiliyor. Oysa o olumsuzluğa ilgimizi kestiğimizde onu yok olmaya terk edeceğiz. Dahası, sorun yerine aynı ilgiyi çözüme gösterebilsek, sonuç bambaşka olacak.

İlgimizi toplamayı başarmak

Yaşamımızda daha çok belirleyici olmak için ilgimizin doğrudan yaşamlarımızı dönüştürdüğünü, hatta şekillendirdiğini görmemiz lazım. Değişim için ilgi ve dikkatimizi neyin üzerine verdiğimizin farkına varıp önce onu değiştirmemiz zorunlu.

Zihnimizi olumsuzluklarla meşgul etmek yerine gereken dersi alıp yolumuza devam etmek, daha iyi bir yaşamın ön koşulu. Eğer mutsuzluk veren şeylere durup takılır ve zihnimizi onlarla meşgul edersek, dünyamızda o mutsuzluk veren şeyler gelişiyor. Bizi mutsuz eden şeyleri takip etmeyi bıraktığımızda, negatif düşüncelerden uzak durmayı başardığımızda ise, hayatımıza daha farklı şeylerin girmesine izin vermiş oluyoruz.

İlgi Göstermek

Çiçeklerimizin büyümesini mi istiyoruz, onlara ilgi gösterelim. Bilgeliğe adım atmak mı istiyoruz, ilgimizi yönetebilmeyi, duygu ve düşüncelerimizi doğru şeyler üzerinde toplamayı öğrenelim.

Huzura giden yolu bulmak, ilgimizi toplamayı başarabilmekten ve zihnimizi olumsuz düşüncelerden arındırmaktan geçiyor. Kendini kaptırdığı bir bahçede zihnini yaşadığı ana odaklamış, adeta egzotik bir farkındalık yaşayan bilge sahnelerinde verilmek istenen bir mesaj bu olmalı. Tek yapmamız gereken, doğru seçimler yapmak. İlgi duyup odaklanmayı seçtiğimiz şeyler —ister olumlu ister olumsuz olsun— hem bizi dönüştürüyor hem de yaşantımız ve kaderimiz oluveriyor.

Yeni yazılarda görüşünceye dek “öğrenmeye devam edin”.

Yazar Hakkında

Baki Karaçay (MPA)

iO Akademi'de Eğitmen, Danışman. 25 yılı aşkın süre profesyonel deneyim sahibi Kamu Yönetimi Uzmanı (YL) ve Mühendis / Antalya Valiliği AB Projeleri Koordinatörü (2009-2020). Avrupa Birliği Projeleri kitabının yazarı ve Proje Döngüsü Yönetimi Eğitmeni. Sosyal Psikoloji meraklısı. Fotoğraf gönüllüsü. Webmaster. Bağlama sanatçısı. Kayakçı, doğa yürüyüşçüsü.

Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz