Sosyal / Kültürel

Etkili İletişim Nasıl Sağlanır? — İyi İletişim İçin 9 Temel İlke

Etkili İletişim Nasıl Sağlanır

Etkili iletişim kurabilmek için her birimizin dünyayı algılama şeklimizin birbirinden farklı olduğunun farkına varmalıyız. Bu farkındalığı bir pusula olarak kullanarak iletişimimizde daha başarılı olabiliriz.

Yaşam boyu karşılaştığımız birçok engel ve zorluk yetersiz iletişimden kaynaklanır. Kavgalar, çatışmalar, kopan ilişkiler, başarısız işler, anlaşmazlıklar ve daha birçok problem, hatta savaşlar bile iletişim eksikliğinden veya hatalı iletişimden kaynaklanır. Bu nedenle, etkili iletişim uygar yaşamı amaç edinen her insanın en çok geliştirmesi gereken becerilerin başında gelir.

İletişim, yalnızca sözcükleri doğru kullanmanın çok daha ötesinde bir beceridir. Dinleme, empati kurma, açık ve net ifade etme, ben dili kullanma, ses tonunu ayarlama gibi birçok unsuru barındırır.

Daha etkili iletişim kurabilmek için birçok alışkanlığımızı değiştirmemiz gerekiyor. Bu amaçla uygulamaya çalıştığım ilkeleri bu yazımda sizlerle de paylaşmak istiyorum.

  1. Aktif dinleyin
  2. Empati kurun
  3. “Ben” dili kullanın
  4. Açık olun, kısa ve net ifade edin
  5. Beden dilini iyi kullanın
  6. Ses tonunuzu ayarlayın
  7. Doğru yöntemi ve ortamı seçin
  8. Soru sormaktan çekinmeyin
  9. Geri bildirim alışverişi yapın

Bunları günlük hayatınıza entegre etmeye çalışın. Farkı kısa sürede göreceksiniz.

Aktif dinleyin

Aktif dinleme etkili iletişimin en önemli adımıdır. Her şeyden önce, görüştüğümüz kişiye saygı duyduğunuzu ve onunla sağlam bir iletişim kurma istediğimizi gösterir.

Tüm dikkatinizi yöneldiğiniz kişiye verin ve onu can kulağıyla sonuna kadar dinleyin. Sözünü kesmeden ve araya girmeden. Kendi fikirlerinizi ve yorumlarınızı bir kenara bırakarak.

İpucu: Aktif dinlemeyi teşvik eden “özetleme” tekniğini kullanın. Karşınızdaki kişinin söylediklerini özetleyerek hem dinlediğinizi gösterir hem de anlamadığınız noktaları teyit etme şansı yakalarsınız.

Empati kurun

Her birimizin dünyayı algılama şeklimizin birbirinden farklı olduğunun farkına varmalı ve bu farkındalığı iletişimimizde bir pusula gibi kullanmalıyız.

Etkili iletişim kurabilmek için her birimizin dünyayı algılama şeklimizin birbirinden farklı olduğunun farkına varmalıyız. Bu farkındalığı bir pusula veya yol gösterici olarak kullanarak iletişimimizde daha başarılı olabiliriz.

Kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koyun ve onun bakış açısını anlamaya çalışın. Duygularını ve düşüncelerini kabul edin ve yargılamadan dinleyin.

Karşımızdaki kişinin bakış açısını anladığımızda, mesajımızı ona göre uyarlayabilir ve daha net bir şekilde ifade edebiliriz. Bu sayede bizden farklı düşünen insanları daha iyi anlayabiliriz. Ayrıca, karşımızdaki kişiyi anladığımızı ve önemsediğimizi hissetirmek, güven ve yakınlık duygusunu artırır.

Empati kurmayı öğrenmek zaman ve emek ister. Ancak bu yolculuğun sonunda kazandıracağı sağlam ilişkiler, saygı ve sevgi, her türlü çabaya değer.

“Ben” dili kullanın

İletişimde genellikle “sen dili” kullanmaya eğilimliyiz. Karşımızdaki kişiye ne yapması gerektiğini, ne hissettiğini veya ne düşündüğünü söyleriz. Bu yöntem, sıklıkla karşımızdaki kişiyi savunmaya geçmeye ve iletişimi kapatmaya zorlar.

“Ben dili” kullanmak, iletişimde birçok sorunu aşmamıza yardımcı olur. Duygularımızı ve düşüncelerimizi “ben” üzerinden ifade ederek, karşımızdaki kişiyi suçlamak veya yargılamak yerine kendimize odaklanabiliriz. Bu hem daha açık ve dürüst bir iletişime imkan verir hem de karşımızdaki kişinin bizi anlamasına yardımcı olur.

“Ben dili” nasıl kullanılır?

Kendi ihtiyaçlarınız ve isteklerinize yönelik ifadeler kullanın. Duygu ve düşüncelerinizi “ben” üzerinden ifade edin. Örneğin, “Sen beni hiç dinlemiyorsun” yerine “Benim sözlerimin dinlenmediğini hissediyorum” diyebilirsiniz. Dışarı çıkma konusunda fikir ayrılığıyla karşılaştığınızda örneğin, “Sen hep kendini düşünüyorsun!” veya “Her zaman kendi dediğin olsun istiyorsun.” yerine “Dışarı çıkmak istiyorum çünkü sıkıldığımı hissediyorum.” veya “Dışarı çıkarak biraz hava almak istiyorum.”

Duygu ve düşüncelerinizi “ben” üzerinden ifade ederek karşınızdaki kişinin savunmaya geçmesini önleyebilirsiniz.

Açık olun, kısa ve net ifade edin

Gereksiz ayrıntılara girmeden asıl konuya odaklanın. Karmaşık cümleler ve jargondan kaçının. Mesajınızı net ve anlaşılır bir şekilde iletin.

Bunun için kısa ve öz olun. Herkesin anlayabileceği sözcükler ve ifadeler seçin. Anlatmak istediğiniz şeyi somutlaştırmak için örnekler kullanın. Pasif ses yerine aktif ses kullanarak mesajınızı daha net hale getirin. Mesajınızı ilettikten sonra, karşı taraftan geri bildirim alarak ne kadar net anlaşılmış olduğunu kontrol edin.

Net ve açık iletişim kurmak, hem kişisel hem de profesyonel yaşamınızda birçok yarar sağlar. Daha iyi ilişkiler kurmanıza, daha etkili bir şekilde çalışmanıza ve çok fazla başarı elde etmenize yardımcı olur.

Beden dilini iyi kullanın

Beden diline yeterince özen göstermemek, çoğu zaman biz farkına varmadan karşımızdaki kişiye yanlış mesajlar vermemize ve asıl niyetimizin anlaşılmamasına neden olur.

Beden dilinizin sözlerinizi desteklediğinden emin olun; hatta sözlerinizden daha güçlü bir mesaj verebileceğinin farkında olun! Daha etkili iletişim kurmak için bu konuda kendinizi geliştirmeye kararlı olun. Beden dilini kullanarak mesajınızı netleştirmek ve karşınızdaki kişiyle daha iyi bir iletişim kurmak için çaba gösterin. Göz teması kurun, yüz ifadelerinize ve jestlerinize dikkat edin.

Ses tonunuzu ayarlayın

Sakin ve empatik bir ses tonu kullanmayı öğrenmek, etkili iletişim kurmanın en önemli adımlarından biridir.

Öfkeli, üzgün veya heyecanlı olduğumuzda, tonumuz ister istemez yükselir ve sözlerimiz kontrol dışına çıkabilir. Bu durum, karşımızdaki kişiyi savunmaya geçirebilir ve iletişimi zora sokabilir.

Ses tonunuzun mesajınızla uyumlu olduğundan emin olun. Duygusal durumlarda sakin kalmaya ve empatik bir ton kullanmaya çalışın. Sözcüklerinizi özenle seçin ve incitici olmaktan kaçının.

Sakin ve empatik bir ton kullanmayı öğrenmek, etkili iletişim kurmanın en önemli adımlarından biridir ve birçok açıdan yarar sağlar. Yanlış anlamaları ve çatışmaları önler. Karşımızdaki kişiyi dinlemeye ve anlamaya daha açık hale getirir. Karşılıklı saygı ve güveni artırır, böylece daha yapıcı ve çözüm odaklı bir iletişime imkan verir.

Bu beceriyi geliştirmek için zaman ve çaba gerekebilir, ancak sonuçları kesinlikle buna değecektir.

Doğru yöntemi ve ortamı seçin

Mesajınızın içeriğine ve önemine göre uygun iletişim yöntemini ve ortamını seçmek etkin iletişimin gözden kaçan önemli bir unsurudur.

Yoğun tempo yüzünden, günümüzde genellikle yüz yüze görüşmeye zaman ayırmakta zorlanıyoruz. Ayrıca, telefon veya mesajlaşma gibi daha kolay ve hızlı iletişim yöntemlerine alışmış olabiliriz. Diğer taraftan hassas konuları yüz yüze konuşmak, duygusal açıdan zorlayıcı hissettirebilir. Ancak, önemli bir konuda konuşmamız gerekiyorsa, mümkünse bunu yüz yüze yapmaya çalışmak genellikle daha iyi sonuçlar verir.

Başka hiçbir yöntemin yüz yüze görüşmenin yerini tam olarak alamayacağını unutmayın. Örneğin, yalnızca sözcükleri değil, beden dilini ve ses tonunu da kullanarak daha net ve daha iyi bir şekilde iletişim kurmamızı sağlar. Karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini daha iyi anlayıp empati kurmamıza yardımcı olur. Yanlış anlamaları önlemek için anında geri bildirim almaya olanak tanır.

Soru sormaktan çekinmeyin

Anlamadığımız bir şey olduğunda soru sormaktan genellikle çekiniriz. Bu durum, utangaçlık veya yetişme biçimi gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bazen de sorularımızın aptalca olduğunu düşünürüz veya karşımızdaki kişiyi rahatsız etmek istemeyiz. Ancak, soru sormamak, görüşmelerimizin yanlış anlamalar ve iletişim eksikliğiyle sonuçlanmasına yol açabilir.

Anlamadığınız veya netlik kazanmasını istediğiniz konularda açık uçlu sorular sormaktan çekinmeyin. Örneğin, “Ne demek istediğini tam olarak anlayamadım. Bunu biraz daha açabilir misin?” veya “Bu konudaki düşüncelerin neler?” Ya da “Bunun başka bir yolu var mı?” veya “Bu konuda bana daha fazla bilgi verebilir misin?” gibi sorular sorun.

Geri bildirim alışverişi yapın

Eleştiriye açık olmak, güven ve saygı duygusunu destekler ve daha güçlü ilişkiler kurmamıza yardımcı olur.

Yapıcı eleştirilere açık olun ve aldığınız geri bildirimleri bir gelişim fırsatı olarak değerlendirin.

Yapıcı eleştirilere açık olun ve aldığınız geri bildirimleri bir gelişim fırsatı olarak değerlendirin. Bunlar hem kişisel hem de profesyonel açıdan birçok yarar sağlar. Hatalarımızı ve eksiklerimizi görmemize ve düzeltmemize yardımcı olur. Yaptığımız işe yeni bakış açıları kazanmamıza ve daha etkili çözümler üretmemize yol gösterir.

Kendi geri bildirimlerimizi de nazik ve yapıcı bir dille iletebilmeyi başarmak önemlidir. Karşımızdaki kişiyi rencide etmeden, hatalarını veya eksiklerini ifade edebilmeliyiz. Yapıcı olmak, önerilerde bulunarak, nasıl daha iyi olabileceğine dair yol göstermektir. Amacımızı saygılı ve nazik bir dil kullanarak gerektiğinde açıklayabilmeliyiz.

Yapıcı eleştiri ve geri bildirim alışverişi, hem kişisel hem de kolektif gelişim için önemli bir araçtır. Önemli olan bu alışverişi açık kafalı ve saygılı bir şekilde gerçekleştirebilmektir. Eğer daha önce yapmadıysanız, küçük adımlarla başlayabilirsiniz. Örneğin, bir arkadaşınızın geri bildirimini dikkate alarak bir projeyi nasıl geliştirebileceğinizi düşünebilirsiniz. Bunu amaç edinirseniz, zamanla eleştiriye daha açık hale gelerek geri bildirimleri daha etkin bir şekilde kullanabilirsiniz.

Sorular, görüştüğümüz kişinin bakış açısını ve düşüncelerini daha iyi kavramamıza yardımcı olur. Anlamadığımız noktaları netleştirmemize ve ek bilgi edinmemize olanak sağlar. Dinlemeyi pasif bir eylemden öte, aktif bir katılıma dönüştürür. Belki de en önemlisi, karşımızdaki kişiye ve onun söylediklerine önem verdiğimizi gösterir.

Son söz

Etkili iletişim, zamanla geliştirilebilecek bir beceridir. Yukarıdaki ilkeleri günlük yaşamınıza entegre ederek ve bu becerilere özen göstererek daha güçlü ilişkiler kurabilir, iş yaşamınızda daha başarılı olabilir ve her alanda daha tatmin edici sonuçlar elde edebilirsiniz.

Unutmayın: Etkili iletişim, daha mutlu ve daha başarılı bir yaşamın anahtarıdır.

Yeni yazılarda görüşünceye dek “öğrenmeyi sürdürün.”

Yazar Hakkında

Baki Karaçay (MPA)

iO Akademi'de Eğitmen, Danışman. 25 yılı aşkın süre profesyonel deneyim sahibi Kamu Yönetimi Uzmanı (YL) ve Mühendis / Antalya Valiliği AB Projeleri Koordinatörü (2009-2020). Avrupa Birliği Projeleri kitabının yazarı ve Proje Döngüsü Yönetimi Eğitmeni. Sosyal Psikoloji meraklısı. Fotoğraf gönüllüsü. Webmaster. Bağlama sanatçısı. Kayakçı, doğa yürüyüşçüsü.

Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz