Müzik / Sanat

Kendin Ol — Bağlama, Türkü Dinletisi ve Söyleşi

31 Ağustos 2023 Perşembe akşamı saat 19.30’da Antalya Kültür Sanat Oditoryumunda, “Kendin Ol” isimli bağlama ve türkü dinletisinde Türk Halk Müziğimizin sevilen ezgilerini birlikte söyleyecek ve söyleşeceğiz.

Farklı ve ilginç bulunan her şeyin hızlıca yaşamımıza girdiği ve de hızlıca tüketildiği günümüzde, müziğimiz de bundan nasibini alıyor. Öylesine bir koşuşturma içindeyiz ki binlerce yıllık kültürel mirasımızla ilişkimiz hızla kesilmeye başladı. Bizi biz yapan her şeyden olduğu gibi, neşemiz ve hüznümüzle birlikte aslında kimliğimizin dile geldiği, yüzyıllardan beri kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşmayı başarmış türkülerimizden de uzaklaşıyoruz.

Bu kopuşlar ne yazık ki toplumumuzu bir de ortadoğululaşma ve batılılaşma arasında seçim yapmak gibi bir ayrışma tuzağıyla karşı karşıya getirdi. Oysa başka şeylere değil, yalnızca “uygarlaşmaya” ihtiyacımız var. Bir arada, saygı, sevgi, huzur içinde neşe ve mutlulukla yaşamaya.

Türkülerimiz

Toplumların yüzyıllar süren tarihsel gelişim süreci ve yaşayış tarzı sonucunda oluşan folklör birikimi, bir ulusun genel karakter yapısını yansıtan en değerli miras kaynaklarından biridir.

Türküler, Türk ulusunun yaşamından, kültürel mirasından, toplumsal olaylardan ilham alan, duygu ve düşüncelerin, kendi kültür ve sanat anlayışının müzik yoluyla anlatımıdır. Yüzlerce yıl öncesinde olduğu gibi bugün de türkülerimizi aynı heyecan ve coşkuyla söylüyoruz.

Bir toplumun insana verdiği değeri görmek istiyorsan, o topraklarda sanatın yerine bak; bir toplumun uygarlık düzeyini görmek istiyorsan, oradaki yaşamda kadının yerine bak.

—Baki Karaçay

Sanat ve uygarlık

Gözlemlerim bana gösterdi ki bir toplumun insana verdiği değeri görmek istiyorsak, o topraklarda sanatın yerine bakmak yeterli.

Sanatçı, herkesin sahip olabileceği sıradan şeylerle, taş, toprak, kâğıt veya bir ağaç parçasından tüm dünyada hayranlık uyandıran eserler üreten, ortaya çıkarabilen kişidir. Sanata değer vermek, insanın özel yeteneklerine ve doğrudan insana değer vermektir. O nedenle sanat, yalnızca insana değer verilen yerde yaşar.

Biz sanatın gündelik yaşamla bütünleşmiş olduğu bir kültürden geliyoruz. İnsanlarımız yüzyıllardır müzikle, dansla iç içe olmuş bu topraklarda. Yakın zamana kadar hemen her yerde eğlence olduğunda davul ve zurna çalan, yörenin halk danslarını oynanan kadın, erkek birilerini bulabilirdiniz. Birçok yerde duvarında bir sazın asılı durmadığı ev neredeyse bulamazdınız. Ege’nin küçücük köylerinde yerel çalgılarıyla minik orkestralar kurmuş teyzelerin videolarını görmüşsünüzdür İnternet’te. Halk müziğimizin kayda geçmiş repertuvarında binlerce türkü var ve binlercesi de daha sırasını bekliyor. Bunlar yöreleri bakımından coğrafi sınırlarımızla da kayıtlı da değil. Azerbaycan’dan Kerkük’e, Rumeli’den Kırım’a geniş bir coğrafyanın büyülü güzelliklerini yansıtır bu türküler.

Yaşam bana, yine benzer biçimde, bir toplumun uygarlık düzeyini görmek istiyorsak, oradaki yaşamda kadının yerine bakmanın yeterli olduğunu gösterdi. Geçmiş zamanların yaşayan tanıkları olan, doğrularımızla, yanlışlarımızla bizi biz yapan değerlerimizin saklı olduğu türkülerde kendi kimliğimize ait duygu, düşünüş ve inanışların izleri yer alıyor. Her bir sözünden, motifinden, her satırından aklımız, fikrimiz, gönlümüz, yüreğimiz, acılarımız, sevinçlerimiz, yaşam biçimimiz yansıyor. Tarih sahnesine ilk çıktığı Altaylardan, Bilge Kağan, Tomris Hatun’lardan beri Türklerde kadın ve erkeğin birlikteliğini görmek mümkün. Türk kadını tarihte ata biner, ok atar, toplumda erkeklerin yanında yürürdü. Kadınıyla erkeğiyle hayatın her kademesinde omuz omuza vermiş bir ulusun bu yaşam tarzı ezgilerine de yansımış elbette. Türkülerimiz, ahu gözlü, fidan boylu, ceylan bakışlı, tatlı dilli, dürüst, çalışkan, adil, bazen de omuzu fişekli, eli kılıçlı, beli hançerli diye övgüyle söz edilen Türk kadınının toplum içindeki önemli rolüne de ışık tutar aynı zamanda. Türkülerde kadınlar, duygularını, düşüncelerini ve yaşam mücadelelerini dile getirirler ve toplumsal belleğin koruyucusu olarak önemli bir rol oynarlar.

Geleceğe umutla bak

Olumsuzluklardan şikayet ederken, iyi şeylerin olmasını genellikle bizim dışımızda başkalarından bekleriz. Oysa unutmamalıyız ki iyi şeyler, yalnızca biz emek verdiğimiz sürece var olur.

Atalarımız bize miras olarak vatan dediğimiz bu topraklar yanı sıra üzerinde bir arada yaşamamız için köklü bir kültür bırakmışlar. Ancak biz katkı vermesek de hep bu cennet vatana sahip olacağımız yanılgısından kurutulmak gerektiği gibi, biz katkı vermezsek de hep bu kültürel zenginliğe sahip olacağımız yanılgısından kurtulmamız gerekiyor.

Antalya Kültür Sanat Oditoryumu

Bizi bazen coşturan, bazen düşündüren, bazen ağlatan, bazen güldüren türkülerimizin bize söylediği, söylemek istediği çok şey var. 31 Ağustos 2023 Perşembe akşamı Antalya Kültür Sanat Oditoryumunda 19.30’da başlayacak “Kendin Ol” isimli dinleti ve söyleşide, türkülerin, bize geçmişimizi hatırlatırken geleceğe de umutla bakmamızı sağladığına dikkat çekmek istiyorum. Özellikle sevda, özlem ve güzellik gibi temalarla yaşamın merkezinde yer alan Türk kadınının toplum içindeki önemli rolüne ışık tutan türkülerimizi bağlamamla seslendirmek ve kültürel değerlerimizi yaşatmada türkülerimizin önemli bir işlevi olduğunu anlatmak istiyorum.

Geçmişten günümüze gelen bu hazineyi keşfetmek, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak adına bu güzel gecede sevilen türkülerimizi seslendirerek kültürel bağlarımızı güçlendireceğiz. Gönüllerimizi birbirine bağlayan ve bizi bir arada tutan türkülerimizin gücüne inanıyoruz.

Sizleri, genç, yaşlı, aileniz ve sevdiklerinizle birlikte bu özel etkinliğe davet ediyorum. Özellikle türkü söylemeyi seven türkü dostlarını. Gelin hep birlikte binlerce yıllık geçmişimizden gelen ezgilerimize içimizden geldiği gibi eşlik edelim ve kendi değerlerimize sahip çıkalım. Köklerimizden güç alarak geleceğe umutla bakalım.

Not: Ayrıntılar ve iletişim için buraya tıklayarak Antalya Kültür Sanat web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Türkü dolu unutulmaz bir gecede buluşmak üzere! 🎶

Yazar Hakkında

Baki Karaçay (MPA)

iO Akademi'de Eğitmen, Danışman. 25 yılı aşkın süre profesyonel deneyim sahibi Kamu Yönetimi Uzmanı (YL) ve Mühendis / Antalya Valiliği AB Projeleri Koordinatörü (2009-2020). Avrupa Birliği Projeleri kitabının yazarı ve Proje Döngüsü Yönetimi Eğitmeni. Sosyal Psikoloji meraklısı. Fotoğraf gönüllüsü. Webmaster. Bağlama sanatçısı. Kayakçı, doğa yürüyüşçüsü.

Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz