Fotoğraf Gözünüzü Geliştirin

Fotoğrafta Işık Kullanımı — Işığı Keşfedin

Fotoğraf gözümüzü geliştirmek için öğrenilmesi gereken konuların başında ışığı anlamak ve fotoğraf çekerken ışığı doğru kullanmak gelir. Işığın anlaşılması ve fotoğrafta kullanımı karmaşık değil, kolay anlaşılabilecek ve uygulanabilecek bir konudur.

Fotoğrafta ışık kullanımı —ışığın nasıl en doğru şekilde kullanılacağını bilmek ve bunu fotoğrafa yansıtmak— iyi ve hatta muhteşem fotoğraflar çekmenin sırlarından biridir. Işığı anlamak ve doğru kullanmak, iyi bir görüntü oluşturmak kadar, fotoğrafta istenen duyguları aktarmada da yardımcı olur. O nedenle, fotoğrafta ışık kullanımını öğrenmek, fotoğraf gözümüzü geliştirmenin en önemli adımlarından biridir.

Fotoğraf ışığı kaydetmektir

Foto-graf, etimolojik olarak ışığı kaydetmek demektir; dolayısıyla ışık, fotoğrafın temel yapı taşıdır. Nesneleri görebilmemiz için ışığa ihtiyaç duymamız gibi bir fotoğrafın oluşması için de ışığa ihtiyaç vardır. Eğer ışık yoksa, görüntü de olmaz, fotoğraf da.

Fotoğraf çekerken ışığı kullanmayı iyi bilmek, elde edeceğimiz görselin niteliğini belirleyen en önemli etkendir. O nedenle, istediğimiz nitelikte fotoğraflar elde etmek için ışığı anlamayı, ölçmeyi, izlemeyi ve değerlendirmeyi iyi öğrenerek başlamak, gelişim yolculuğumuz boyunca büyük kazanımlar elde etmemizi sağlar.

Işık konusunda bu yazıda öğrenecekleriniz, fotoğrafçılığınızı kısa sürede ileri bir düzeye taşımanıza yardımcı olacaktır.

Işığı anlamak

Işığı anlamak, ışıktan istediğimiz gibi yararlanmak için ışığın etkisini en “doğru” şekilde nasıl değiştireceğimizi bilmemiz anlamına gelir. Işığı anladığımız zaman, onu en avantajlı şekilde kullanma yolunda büyük bir hüner elde ederiz.

Işık zihnimizi birçok farklı şekilde etkiler. Örneğin, gün doğumu ve gün batımı fotoğraflarından bu kadar çok insanın hoşlanmasının altında yatan neden, ufuktaki güneşin tüm manzarayı yalayan sıcak ışığının verdiği huzur ve sükunet duygularıdır. Bu tür fotoğraflar gördüğümüzde bu duyguları hissederiz. Bu örnek, ışığın yarattığı psikolojik etkilerden yalnızca biridir. Işığı anlayan usta fotoğrafçılar bu tür etkileri kullanarak çektikleri fotoğraflarla hayranlık uyandırırlar.

Red Dawn! by Enrico Fossati on 500px.com

Fotoğrafa başlarken ışığın kullanımı konusunda bilinmesi gereken temel esaslar nelerdir? Fotoğrafta ışık hangi etkileri yaratır? Işığı anlamaya nereden başlamalıyız? Hangi durumlarda ışık kaynaklarını nasıl kullanmalıyız? Bu ve benzeri soruların yanıtları yanı sıra fotoğrafta ışık kullanımı konusunda temel fotoğrafçılık bilgilerinize katkı sağlayacak bazı önemli konuları görmeye başlayalım.

Işık, aydınlık ve gölgeler

Fotoğrafta ışığı doğru şekilde kullanarak uygun bir aydınlatma olmasını sağlamak sanıldığı gibi karmaşık bir konu değildir. Fotoğraf çekerken güzel ışık için gözümüzü açık tutmamız aslında yeterlidir. Peki, güzel ışık nedir?

Daha önce çektiğiniz fotoğraflara göz attığınızda, örneğin çektiğiniz selfie’lerde, hangi tür ışığın diğerlerinden daha güzel sonuç verdiğini büyük ihtimalle fark etmiş olmalısınız.

Fotoğrafçılıkta ışık genellikle sert veya yumuşak olmak üzere 2 grupta değerlendirilir. Şimdi bunların ne anlama geldiğini örnekler üzerinde görelim.

Fotoğrafta Sert Işık
Sert ışıkta çekilmiş örnek bir portre

Sert ışık

Sert ışığın özelliği, aydınlık bölgeler ile gölgeler arasında belirgin ve keskin kenarlar oluşturmasıdır. Açık bir havada güneş altında çekilmiş yukarıdaki örnek portrede alnın ve yüzün bir tarafında parlayan aydınlık alanlarla, özellikle göz çukurlarını dolduran gölgelerin oluşturduğu kontrasta dikkat edin. Sert ışıkta, tüm gölgeler daha belirgin hale gelecek ve böylece dokunun detayları daha çok kendini gösterecektir. Bu durumda görüntüdeki sert hatlar ve kırışıklıklar daha fark edilir hale gelir. Sert ışık, öte yandan renklerin daha doygun görünmesini sağlar. Ancak yüzde sert gölgelerin oluşturduğu aşırı kontrastın estetik açıdan hoş görünmeyişi nedeniyle birçok fotoğrafçı yakın çekimlerde bu tür sert ışıktan kaçınır.

Fotoğrafta Yumuşak Işık
Yumuşak ışıkta çekilmiş örnek bir portre

Yumuşak ışık

Yumuşak ışıkta gölgelerin kenarlarında daha yumuşak ve tatlı geçişler vardır. İç mekânda çekilen bu ikinci fotoğraftaki gölgelerin kenarını yukarıdaki birinci fotoğrafla karşılaştırdığınızda, bu geçişin ne kadar düzgün göründüğü hemen dikkatinizi çekecektir. Yumuşak ışıkta genel olarak görüntüdeki doku ayrıntıları zayıflamıştır, ancak bu tip ışık cildin pürüzsüz görünmesini sağlar ve tipik olarak tüm yüzeyler üzerinde daha düzleştirici ve sade bir etki bırakır.

Hangi ışık daha iyi?

Peki hangi ışık “daha ​​iyi?” diye sormak geçebilir aklınızdan.

Bu tamamen sizin fotoğrafınızda neyi göstermek, neyi anlatmak istediğinize bağlı. Bu fotoğrafı çekmekteki amacınız ne? Kişinin güneşli bir günde, açık bir ortamda bulunmasına mı dikkat çekmek istiyorsunuz, yoksa kapalı atölye ortamında çalışmasına mı? Bir modelle çalışıyorsanız, yüzdeki hatları mı öne çıkarmak istiyorsunuz, tendeki güzelliği mi?

Eğer çok uç bir mesaj aktarımı hedeflenmiyorsa, örneğin portre ve manzara fotoğraflarında genellikle yumuşak ışık tercih edilir. Sabah ve öğleden sonra, özellikle gün doğumu sonrası ve akşama doğru güneş ışığı genellikle yumuşak ve görsel olarak en romantik olanıdır. Bulutlu havalarda ışık tek bir noktadan gelmeyip dağınık saçıldığı için yine etkisi yumuşaktır. Böyle zamanlarda güzel bir gün ışığı yakalayabilirsiniz.

Gün ortasında güneş daha dikken ise eğer hangi yönden bakacağınızı iyi bilirseniz güzel bir ışık yakalayabilirsiniz! Bu da zor ve karmaşık bir iş değildir. Yalnızca bir veya birkaç adım hareket etmek veya konunuzun yönünü değiştirmek fotoğraflayacağınız görüntüdeki (sahnedeki) ışığı tamamen değiştirebilir. Bunu yalnızca açık havada değil bir iç mekanda da deneyebilirsiniz.

Fotoğrafta ışığın kontrolü

Yukarıdaki örneğimizde, açık havada ve kapalı alanda yapılan birer çekimde aydınlık ve gölge alanları karşılaştırarak fotoğrafta ışığın etkisini anlamaya başlamış olduk.

Bu kez aynı mekanda yapılan iki portre çekimi üzerinde ışığı nasıl kullanabileceğimizi, sert ve yumuşak halde fotoğrafa nasıl yansıtabileceğimizi görelim.

Sert Işık Model
Yandan gelen ışığın oluşturduğu gölgeler dikkat çekici

Bunun için tek yapmamız gereken şey, ışığın geliş yönünü ve geliş açısını doğru belirlemektir. İlk görüntüde, modelimiz pencereden gelen ve bariz gölgeler oluşturan ışık kaynağına maruz durumda. Işık yan taraftan geliyor ve modelimizin yüzünün bir tarafında sert gölgeler oluşturuyor. Bu arada, renklerin nasıl daha doygun göründüğüne, saçların daha ışıltılı, yüz ve eldeki çizgi ve dokuların daha belirgin oluşuna dikkat edin. Bu çalışmada ışık kaynağı doğrudan güneş olmadığı için, gölgelerin yukarıda açık havada güneş altında çekilen portredeki kadar sert olmadığı dikkatinizi çekmiş olabilir.

Karşıdan gelen ışık yüzün tamamında daha düzgün bir aydınlanma sağlıyor

İkinci fotoğrafta ortam tamamen aynı, tek değişen modelimizin birkaç adım gölge tarafına geri giderek yüzünü ışık kaynağına doğru dönmüş olması ve fotoğrafçımızın ışık kaynağını arkasına alması. Böylece görüntüdeki aydınlanmanın tamamen değiştiğini görüyoruz. Işık şimdi modelimizin yüzüne kameranın arkasındaki pencereden geliyor ve çok daha yumuşak. Elde ettiğimiz görüntü daha düz, gölge daha az ve aydınlık alanlardan gölgelere geçiş daha yumuşak.

Eğer hangisi daha iyi diye soruyorsanız, daha önce belirttiğim gibi bu sorunun yanıtı sizin neyi başarmaya çalıştığınıza bağlı. Neye dikkat çekmek, neyi ön plana çıkarmak istiyorsunuz?

Yumuşak ışıkta görüntüde cilt çok daha pürüzsüz ve daha düzgün görünecektir. Ancak bu aynı zamanda fotoğrafta hacim ve derinlik etkisini azaltmaktadır.

Diğer taraftan güneş ışığında veya sert ışıkta ise renkler çok daha doygun olacak ve modelin ruh hali görüntüde daha dramatik ortaya çıkacaktır.

Denemeler yapmaya başlayın

Böylece, fotoğrafta ışıktan doğru şekilde yararlanmak için sert ve yumuşak ışıkla başlangıç yaparak ışığı anlama konusunda ilk adımı atmış olduk. Bu örneklerden yola çıkarak değişen ışık koşullarında farklı objeler (konular) üzerinde siz de denemeler yapıp elde ettiğiniz sonuçları karşılaştırabilirsiniz. Konunuz etrafında birkaç adım hareket ederek veya konunuzun ışığa karşı yönünü değiştirerek görüntünün nasıl değiştiğini görebilirsiniz.

Basit gibi görünen bu çalışma ile ışığın fotoğraflardaki etkisini anlamada inanılmaz faydalar elde edeceğinizden emin olun. Siz veya konunuz hareket ettikçe ve ışık değiştikçe elde edeceğiniz görüntüleri birbirleriyle karşılaştırmanız, ışığı kullanma konusuna hızlı bir şekilde uyum sağlamanıza yardımcı olacaktır.

Bu yazıdan sonra, ışığın fotoğrafta kullanımı konusunda size daha çok katkı sağlayacak ve bu yazının devamı niteliğindeki Fotoğrafta Işık Türleri, Özellikleri ve Kullanımında Öneriler başlıklı yazımı okumanızı öneririm.

Işık konusunda ayrıntılı teknik bilgi için Wikipedia‘dan yararlanabilirsiniz.

Yeni yazılarda görüşünceye dek, “fotoğraf çekmeye devam edin”!

Yazar Hakkında

Baki Karaçay (MPA)

iO Akademi'de Eğitmen, Danışman. 25 yılı aşkın süre profesyonel deneyim sahibi Kamu Yönetimi Uzmanı (YL) ve Mühendis / Antalya Valiliği AB Projeleri Koordinatörü (2009-2020). Avrupa Birliği Projeleri kitabının yazarı ve Proje Döngüsü Yönetimi Eğitmeni. Sosyal Psikoloji meraklısı. Fotoğraf gönüllüsü. Webmaster. Bağlama sanatçısı. Kayakçı, doğa yürüyüşçüsü.

Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz