Fotoğraf çekmeyi hepimiz seviyoruz. Yanımızdan ayırmadığımız akıllı telefonlarımız sayesinde hemen her gün yeni fotoğraflar çekiyoruz. Ancak her zaman istediğimiz sonuçları aldığımız söylenemez. Bu konuda her gün yeni bir şeyler öğrenerek daha iyi fotoğraflar çekmemiz ve bu yöndeki potansiyelimizi daha etkin kullanmamız mümkün.
Güzel konular yakaladığımızda fotoğraflarımızı genel bir alışkanlıkla hemen göz hizasından çekiyoruz, değil mi? Peki çektiğimiz fotoğraflar, vermek istediğiniz mesajı tam anlamıyla iletiyor mu?
İster iPhone, iPad veya başka bir akıllı telefonla, isterse DSLR kameramızla çekiyor olalım, fotoğraflarımızdaki nesnelerin algısını ve mesajını değiştirmenin kolay bir yöntemi var. Yalnızca kameramızı tuttuğumuz düzeyi değiştirerek hemen etkileyici fotoğraflar çekmenizi sağlayacak bir görsel ilke.
Farklı bakış açıları kullanın
İstediğimiz mesajı vermek için kompozisyon oluştururken 3 farklı bakış açısı kullanabiliriz. Bunlardan hangisini uygulayacağımıza karar vermek için önce fotoğrafını çekeceğimiz konuyu nasıl göstermek istediğimizi düşünmeliyiz.
Konumuz olduğu gibi mi görünsün istiyoruz; yoksa heybetli mi ya da basit ve küçük mü?
1- Göz seviyesinden çekim
Eğer kameramızı insan boyunda tutarak çekim yaparsak, fotoğrafa bakan kişi sanki “oradaymış” gibi hisseder. Göz seviyesinden çekilmiş fotoğraflar yaşadığımız dünyayı günlük algımızla yansıtır. Normal hissini verir ve fotoğrafa bakan kişinin görüntüyle kendini bir arada hissetmesini sağlar.
2 – Aşağıdan çekim
“İhtişamlı” görüntüler elde etmek istiyorsanız kameranızı insan boyundan daha aşağı seviyede tutarak çekin! Yere yakın bir düzeyden bakışla olduğundan çok daha heybetli görünümler elde edebilirsiniz. Bu yöntemi uygulayarak beklenmedik yerlerde ilgi çekici estetik açılar yakalayabiliriz.
Bu tür fotoğraflar çekerken arka plana alacağımız ögelerle konumuzun bulunduğu ortamı da fotoğrafa yansıtabiliriz. Örneğin, kameramızı yere yaklaştırarak laleleri gökyüzüyle ve güneşle birlikte fotoğraflayabiliriz.
Aşağıdan yapılan çekimlerle, küçük bir kitabın veya biblonun dev bir anıt gibi heybetli görünmesini bile sağlayabiliriz.
3- Yukarıdan çekim
Kameramızı insan boyundan daha yüksekte tutarak çektiğimiz fotoğraflar “küçümseyen” bir algı yaratır. Göz seviyesinden ne kadar yukarından bir düzeyden çekersek, nesneler olduğundan o kadar küçük görünür ve aktarılan mesajla bir küçümseme hissi oluşur.
Örneğin, bir binanın tepesinden devasa bir kentin kuş bakışı görüntüsü veya bir tepeden aşağıda kıvrılan yolun görüntüsü izleyiciye adeta avucunun içinde minnacık bir yermiş hissini verir.
Uygun durumlarda karşınızdaki görüntüyü bu üç farklı bakış açısından fotoğraflayarak hangisiyle daha etkileyici kompozisyon oluşturduğunuza kendiniz karar verebilirsiniz.
Anlatımı güçlü bakış açıları yakaladığımızda fotoğrafımıza bakan kişiyi biraz daha fotoğrafın içerisine çekeriz.
Bol bol deneme yaparak aşağıdan ve yukarıdan çekimlerle farkınızı belli edin!
- İşi biraz daha ileri düzeye taşıyıp her iki bakış açısını bir arada barındıran görüntülerle çevrenizdekileri şaşırtmak isterseniz, İki Bakış Açısını Bir Arada Barındıran Görüntülerle Çevrenizdekileri Şaşırtın başlıklı yazımı okumanızı öneririm.
Yeni yazılarda görüşünceye dek, “fotoğraf çekmeye devam edin”!
Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz