“Avrupa Birliği Hibe Programlarına Yönelik Proje Döngüsü Yönetimi” başlığıyla yeni bir uzaktan eğitim başlatıyoruz. Pandemi sürecinde Tarımda Uzaktan Eğitimlere ağırlık vererek ülkemiz için önemli bir kazanıma imza atan Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesinde Zoom uygulaması üzerinden gerçekleştireceğimiz eğitim 16 Kasım – 18 Aralık 2020 tarihleri arasında devam edecek. Pazartesi – Çarşamba – Cuma günleri saat: 16.00’da başlayacak olan online eğitimlerin 5 hafta boyunca devam etmesi ve toplamda 30 saat sürmesini planlanıyoruz. Ücretsiz çevrim içi eğitim günlerinin tümüne eksiksiz katılıp sınavda başarılı olanlara e-katılım belgesi düzenlenecek.
Eğitimin ilk duyurusunu, programların yürütücüsü, Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü İbrahim Irmak, bugüne dek otuzdan fazla ülkede bir milyonu aşkın kişi tarafından takip edilen Köy Kahvesi programı canlı yayınında yaptı.
Aşağıda içeriğiyle ilgili ayrıntıları bulabileceğiniz eğitimde, örnekler üzerinden proje konusu belirleme, analizler, planlanma, kurgulama, bütçe hazırlama, uygulama, izleme, değerlendirme gibi aşamalarla mantıksal çerçeve yaklaşımı ile uluslararası disiplinde proje döngüsü yönetimi üzerinde duracağız.
Hazırladığım içeriğin, yalnızca proje hazırlama ve uygulama becerisi değil, aynı zamanda Avrupa Birliği projeleri alanda katılımcılarımıza vizyon ve motivasyon kazandıracak bir bilgilendirme olmasına önem veriyorum.
Arka plan
Yerel düzeyde uygulanan çok uluslu Avrupa Birliği projeleri ile tanışmamız, 2000 yılına girerken Helsinki Zirvesinde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne adaylık statüsü kazanmasıyla birlikte başladı. 2005’te AB ile müzakerelerin başlamasını takip eden yıllarda yoğunlaşan ve günlük hayatımızın her alanını etkileyen bu projeler sayesinde yüzbinlerce gencimiz, öğrencimiz, çalışanımız, çok uluslu projelerde yer aldı, Avrupa deneyimi yaşadı, milyonlarca Euro hibe kullanıldı, Avrupalı kurumlarla işbirliği yapıldı, sosyal yaşama dair değerlerin iyileştirilmesi için sayısız tematik alanda yeni farkındalıklar oluştu, önemli değişimler yaşandı.
Avrupa Komisyonu tarafından yereldeki aktörlere kullandırılan bu hibe programlarının başlığı olan “kadına karşı şiddetin önlenmesi”, “engellilerin sosyal yaşama kazandırılması”, “kız çocuklarının okullaşmasının arttırılması”, “okul öncesi eğitimin güçlendirilmesi,” “çevre bilincinin güçlendirilmesi”, “kültürel varlıkların korunması,” “sürdürülebilir tarımın güçlendirilmesi”, “sivil toplum diyaloğunun güçlendirilmesi,” “hayat boyu öğrenmenin desteklenmesi”, “yerel düzeyde sivil katılımın güçlendirilmesi” gibi birçok kavram artık her platformda konuşulur oldu.
Tematik konularına dikkat ettiğimizde, Avrupa Birliği’ne uyum amacıyla yerelde yürüttüğümüz projelerin, hayat standartlarının yükseltilmesi, refahın artırılması, temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, sosyo-kültürel alanlarda yaşanan olumsuzlukların giderilmesi, kamu hizmetlerinde verimlilik ve etkinliğin sağlanması gibi doğrudan insan yaşamının kalitesini yükseltici niteliği olan uygulamalar olduğunu görüyoruz.
Eğitimin içeriği
Avrupa Birliği hibe programları ve ilgili dokümanları, günümüzde dünyanın birçok yerinde artık model olarak kullanılmaktadır. Bu doğrultuda, ülkemizdeki birçok hibe yararlandırıcısı kuruluş da bu formatlardan yararlanmaktadır. Örneğin, ülkemizde 2006 yılından itibaren kurulan Kalkınma Ajanslarının, temsil ettikleri bölgelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasını gerçekleştirmek üzere uygun kuruluşların projelerine mali destek sağlarken uyguladıkları proje teklif çağrısı modeli, AB mali yardımı kapsamında uygulanan modelin bir benzeridir. O nedenle, AB projeleri hazırlama ve uygulama teknikleri konulu bu eğitimin içeriği, benzer içerikli her proje geliştirme ve uygulama çalışmasına ışık tutacak türdendir.
Avrupa Birliği Projeleri Hazırlama ve Uygulama Teknikleri konulu söz konusu uzaktan eğitim, sistematik olarak 8 ana bölümden oluşmaktadır:
- BÖLÜM: GİRİŞ
- Eğitim Programının Tanıtımı
- Yöntem ve İçerik
- BÖLÜM: PROJELER
- Temel Kavramlara Genel Bakış
- BÖLÜM: PROJE DÖNGÜSÜ YÖNETİMİ
- BÖLÜM: PROJE GELİŞTİRME
- Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı
- Analizler ve Planlama
- BÖLÜM: ANALİZLER
- Paydaş Analizi
- Sorun Analizi
- Hedef Analizi
- Strateji Analizi
- BÖLÜM: PLANLAMA
- Faaliyet ve Zaman Planlaması
- Mantıksal Çerçeve Tablosu
- Proje Bütçesi
- BÖLÜM: FİNANSMAN
- AB Hibe Programları Nedir, Nasıl Uygulanır ve Kazanımları Nelerdir
- AB Hibe Programlarına Proje Başvurusu Hazırlama
- Hibe Başvurusunun Yararlandırıcı Kuruluş Tarafından Değerlendirilmesi
- BÖLÜM: UYGULAMA ve YÖNETİM
- Proje Yönetimi
- Çıktılar ve Sonuçlar
- BÖLÜM: İZLEME ve DEĞERLENDİRME
- BÖLÜM: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Bu başlıklar altında tüm konuları birbirini izleyen 15 oturum halinde aktarmayı planlıyorum. İçerikler hem yeni başlayanlara, hem de deneyimli katılımcılara yönelik bilgiler içerecek.
Eğitim yöntemi
Bu eğitimden etkin olarak yararlanabilmek için daha başlangıçta yeni bakış açıları geliştirmemiz ve alışkanlıklarımız dışında düşünmeyi öğrenmemiz gerektiğini göreceğiz.
İzleyeceğimiz yöntemle ilgili bilgiyi eğitimlerin başlangıcında aktaracağım. Ancak buraya da şu notu düşmemin yararlı olacağını düşünüyorum. Yapacağım bilgilendirmelerde, temel amacım, katılımcılara hazır hap gibi çözümler vermek değil. Amacım, katılımcılarımızın eğitimini aldığı konularda kendi öğreticileri olmasına yardımcı olmak.
Çünkü proje hazırlama ve uygulama süreçleri, birçok beceriyi gerektirir. Analizler yaparak, nedenlerle sonuçlar arasında bağlantılar kurarak öğrenirken, konuları daha geniş boyutlarıyla kavramanın yanı sıra, diğer önemli birçok beceriyi de geliştirebiliriz. Bu beceriler, proje yönetim süreçlerinin temel gereksinimleri olduğu gibi iş yaşamında, hatta yaşamın her alanında uygulayabileceğimiz önemli kazanımlardır.
Ayrıca, kendi öğreticisi olma veya kendine öğrenme, öğrenmenin en modern ve güncel şeklidir. Geleneksel öğrenmenin yerini aldığından dolayı değil, onu tamamladığından ve harika sonuçlar getirdiğinden dolayı. Kendine öğrenme, bizi belirli bir dizi beceriyi kullanmak zorunda bıraktığı için inisiyatif alma becerimizi güçlendirir. Öğrenme ihtiyaçlarımızı ve öğrenme hedeflerimizi belirlemede, bunun için kaynakları daha etkin kullanmada başarılı oluruz. En önemlisi, görevlerimize güçlü bir bağlılığa sahip oluruz ve hedefimize ulaşana kadar bir plana ve stratejiye bağlı kalmayı biliriz.
Yukarıda da değindiğim gibi, yaptığım bilgilendirmelerin, katılımcılarımıza yalnızca proje hazırlama ve uygulama becerisi değil, aynı zamanda bu alanda vizyon ve motivasyon kazandırıcı olmasına özellikle dikkat ediyorum.
Eğitimlerde edindiğimiz ve sahip olduğumuz materyaller ve diğer şeyler zaman içinde kaybolsa da aslında geriye, yaşadıklarımızın zihinsel ve ruhsal kazanımları kalır. İnsanların bir hedefe farklı yollardan ulaşması mümkündür. Ancak “hazır” yolları seçenler, hiçbir zaman kendine öğrenme ile ilerleyenlerin yaşadığı yolculuğu yapmış olmaz ve aynı kazanımı elde edemez. “Hak etmek” başlı başına çok değerli bir kazanımdır. “Emek vermek” de öyle. Hak etmediğimiz şeylere sahip olmak bu değerden yoksundur. Elde ettiğimiz şey için ne kadar emek verdiğimiz, ne kadar hakkını verdiğimiz önemli. Emek vermeden yalnızca bir katılım belgesi almak, ne yazık ki hakkını vermeye yetmiyor.
Dolayısıyla katılımcılarımızın öğrenme çabasına verdiğim destek ile hem onların ihtiyacı olan bilgiye ulaşma yolunu belirlemelerine, hem de kendi çabalarıyla ulaşmanın neticesinde pekiştirilmiş ve uygulanabilir bilgiye sahip olmalarına imkân tanımış olacağım. O nedenle, anlatımlarımda çoğunlukla, sonuçlardan yani direkt kazanımlardan çok, o kazanımların gerisinde onları getirecek becerileri geliştirmeye yaptığım vurgular dikkat çekebilir. Daha açık söylemek gerekirse, bir hibeden yararlanmak üzere proje başvuru formunun bu bölümüne şunlar, şunlar yazılır şeklinde doğrudan bilgilerden çok, bu kursla katılımcılarımızın “öğrenme çabasına” destek vermeyi amaçlıyorum. Sonuçta herkesin kazanımının da “öğrenme çabası” kadar olacağını söyleyebilirim.
Eğitmen biyografisi
2009 yılı mayıs ayından 2020 yılı eylül ayına kadar yürüttüğüm Antalya Valiliği Avrupa Birliği Projeleri Koordinasyon Merkezi ve AB Projeleri ve Dış İlişkiler Bürosu Koordinatörlüğü görevlerimin gereği olarak, iki binli yıllarla başlayan adaylık sürecimizde uygulanan AB projelerine, seyirci koltuğunda değil, bizzat uygulayıcı tarafında bulunarak katılma ve tanık olma şansına sahip oldum. Tam üyelik için başlatılan bu uyum süreci, benimle yaşıt olan Avrupa Birliği serüvenimizin daha önceki tüm süreçlerinden daha etkili sonuçlarını yaşadığımız bir dönem oldu.
Geçen sürede, farklı ekiplerle birlikte, aralarında “Önce Yaya” adıyla yaygınlaşan yenilik transferinin de yer aldığı çok sayıda Avrupa Birliği projesi hazırladım ve uyguladım, diğer kurumların proje hazırlama ve uygulama çalışmalarına destek verdim, yönetiminde bulundum. Avrupa Birliği ve İçişleri Bakanlıklarınca, Avrupa Komisyonu, İngiltere Büyükelçiliği ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) gibi paydaş kurumlarla işbirliği yapılarak düzenlenen çok sayıda eğitim, çalıştay ve diğer etkinliklerde görev aldım. Aslına bakarsanız, meslek hayatım yoğunluklu olarak plan ve proje çalışmaları ile geçti. Proje geliştirmeye çok daha önceleri, 80’li yılların sonlarında Ziraat Bankası’nda Mühendis olarak başladım. O zamanlar kuruluş gayesine uygun olarak bankanın temel amacı tarımsal kalkınmaya hizmet etmek ve üreticilerimize bu yönde finansman temin etmekti. Bunun için uluslararası fonlar da dahil olmak üzere finansman temini için, bankanın yönetim birimlerinde ve şubelerinde istihdam edilen Ziraat Mühendisleri olarak, üreticilerimiz adına tarımsal işletme ve yatırım kredi projeleri hazırlar ve uygulamalarını bizzat denetleyerek sonuçlandırırdık.
Uzun yıllar edindiğim bilgi ve deneyimlerimi aktararak halen proje geliştirme ve uygulama konularında değişik platformlarda bilgilendirmeler yapmaya devam ediyorum. Eğitim ve seminerlerime Türkiye’nin birçok yerinden farklı meslek ve uzmanlık alanlarından yüzlerce kişi katıldı. Başarılı katılımcılar çok sayıda proje hazırlayıp uyguladılar ve halen çalışmalarına devam ediyorlar.
Geldiğim noktada, deneyimlerim ışığında bugüne dek elde ettiğim birikimi insan kaynağı ve kurumsal kapasitemizin gelişimine yardımcı olmak gayesiyle paylaşmayı amaç edindim. Bunun için, eğitimlerde paylaştığım bilgileri bir kitapta toplamaya başladım.
Kalkınmanın en önemli faktörünün insan olduğu düşüncesinden hareketle bu uzaktan eğitimi, daha çok insanımızın “daha iyiye ulaşma çabasına” katkı sağlamak üzere hazırladım. Bu çalışma ile meslektaşlarım başta olmak üzere katılımcılarımızın genel kalite kriterlerine ve uluslararası standartlara uygun proje hazırlama ve uygulama bilgi ve becerisi kazanmasına yardımcı olmayı hedefliyorum.
(Daha fazla bilgi için Eğitici Biyografisi PDF dokümanını indirebilirsiniz.)
Ücretsiz katılım
Uzaktan eğitim tamamen ücretsiz ve online olarak dileyen herkesin katılımına açık ve interaktif olarak gerçekleştirilecektir. Zoom uygulaması üzerinden sürecek ücretsiz online eğitime katılmak isterseniz, aşağıdaki bağlantıya tıklayarak başvuru formunu doldurmanız gerekmektedir.
Başvuru ve katılımın nasıl yapılacağı ile uzaktan eğitim kurs uygulama esasları hakkında ayrıntılı açıklamalar formda yer almaktadır. Talebin fazla olması halinde yalnızca uygulamanın kabul ettiği beşyüz kullanıcıya Zoom (indir) üzerinden canlı takip imkânı tanınabilecektir.
Form kapandıktan sonra Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Twitter hesabından yukarıdaki gönderi altına mesaj göndererek Zoom oturumuna katılmak mümkün.
Canlı yayınlar ve uzaktan eğitimler Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Facebook sayfası ve Antalya Tarım Online Youtube kanalından da takip edilebilmektedir.
Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce uzaktan eğitim olarak planlanan kurs, eğitim, panel gibi etkinlikler için duyuru, planlama, içerik, soru cevap vb paylaşma gibi sürdürülebilir bilgi paylaşımı için Telegram kanalına abone olabilirsiniz.
Katılımcılarımıza şimdiden kolaylık ve başarılar dilerim.
Yeniden görüşünceye dek, “öğrenmeye devam edin”.
Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz