Yeşil ve dijital dönüşüm konularına Avrupa Birliği Projeleri kitabımda yer verdiğimde, bu kavramlar ülkemizde henüz tam olarak yerini bulmamıştı. Bugün artık hemen her platformda konuşulan konular haline geldi. Hatta oldukça çok “konuşulan” diyebilirim. Ancak işin gözden kaçan çok önemli bir yanı var. Konuya hemen gireceğim.
Yeşil ve dijital dönüşümü, yalnızca yeni teknolojilerin kullanımına geçmek için yatırım yapmaya veya bir dizi mevzuata uyum sağlamaya indirgeyemeyiz. Böyle bir yaklaşım, dönüşümün bir bölümünü ifade etse de gerçekte bu süreç, sektörel, kurumsal ve toplumsal düzeyde tüm iş süreçlerini, kültürünü ve stratejilerini kapsayan “sürdürülebilir sonuçlar” yaratmakla ilgilidir.
Dönüşümün Kapsamı
Dönüşüm dendiğinde genellikle belirli girdilerin, kuruma, sektöre veya topluma kazandırılmasının yeterli olduğu sanılıyor. Oysa olay, bu girdileri etkili aktivitelere dönüştürmenin ve aktivitelerden dönüşümü başlatacak çıktılar üretmenin de ötesinde bir bağlama sahiptir. Dönüşüm, üretilen çıktıları kullanarak kısa, orta ve nihayet uzun dönemde sürdürülebilir etki ve öngörülebilir değişimler yaratmakla ilgilidir. Sonuçlar, kısa vadeli başarılarla sınırlı kalmamalı; orta vadede elde edilen kazanımlar uzun vadede sürdürülebilir farklılıklar doğurmalıdır. Hepsinin ötesinde, dönüşüm, ancak hedef kitlenin yaşamında, kurumların işleyişinde veya sektörlerin dinamiklerinde gözle görülür sonuçlar yarattığında anlam kazanır. Eski durumdan uzaklaşılarak yeni bir duruma geçiş ancak bu sayede mümkündür. Bu da yalnızca teknolojik bir değişikliği değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve iş yapma biçimlerinde de köklü bir değişimi ifade eder.
Gelecek yalnızca teknolojilere değil, sürdürülebilir adımlarla örülen bir vizyona bağlıdır. Bu vizyon, yalnızca bugünü değil, yarınları da kapsayan bir projecilik yaklaşımı gerektirir.
Güncel proje tasarım ve yönetim araçlarını kullanarak birbirinden türetilen adımlarla mantıksal bütünlük içerisinde eksiksiz projeler oluşturmanın uluslararası yöntemini öğrenmek isteyen herkes için bilgilendirici, motivasyon kazandırıcı ve ilham verici bir kılavuz.
Projelerin Rolü
Projeler, değişim yaratmanın sistematik araçlarıdır. Sürecin tüm aşamalarını tanımlar ve yönlendirirler. Son derece karmaşık ve çok boyutlu bir dönüşüm süreci, ancak güçlü programlar çerçevesinde etkili projelerin tasarımı ve yönetimiyle başarılabilir. İnsanlığın son elli yılda geliştirmiş olduğu ve 90’larda Avrupa Komisyonunun da benimsediği Mantıksal Çerçeve Yaklaşımına dayalı Proje Döngüsü Yönetimi araç seti, bu süreci yapılandırmak için ideal bir model sunmaktadır. Bu araç seti, sonuç odaklı bir yaklaşımla girdilerden başlayıp, aktiviteler ve çıktılara, sonrasında yaratılacak etkilere, bu etkilerin nasıl sürdürülebilir kazanımlara dönüştürüleceğine ve nihayetinde “değişim” düzeyine kadar tüm aşamaları planlama, izleme ve değerlendirme süreçleriyle bir bütün olarak ele alır. Bu yaklaşımla projeler yalnızca planlanan hedeflere ulaşmakla kalmaz; aynı zamanda sürdürülebilir etkiler yaratacak biçimde tasarlanır ve yönetilir. Böylece, dönüşümün hedefleri net bir şekilde belirlenerek çabaların doğru yöne odaklanması sağlanır. Kaynaklar (zaman, bütçe, insan gücü) en verimli şekilde kullanılarak, savurganlık önlenir. İlerlemeler düzenli olarak ölçülerek süreç içerisinde gerekli iyileştirmeler yapılır.
Bu aşamada, halen Avrupa Birliği hibe programları ile finanse edilen projelerin, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde gerekli düzenlemeler ve uygulamaların transferi için önemli bir araç işlevi gördüğünü ve yaşanan toplumsal dönüşümde bir katalizör görevi üstlendiğini de vurgulamadan geçmeyelim.
Planlı Adımlar
Yeşil ve dijital dönüşüm kendiliğinden gerçekleşmeyecektir; bu yalnızca bir trend değil, geleceğimiz için hayati önem taşıyan bir süreçtir. Bunun için sağlam bir proje tasarım ve yönetimi anlayışı, stratejik yol haritaları ve planlı adımlar gereklidir. Bu sürecin başarısı yalnızca yapılan yatırımlarla değil, yeniliklerin kurumlara ve topluma nasıl entegre edildiğiyle, nasıl kullanıldığıyla ölçülecektir. Özellikle yerel düzeydeki aktörlerin bu dönüşüme uyumu kritik öneme sahiptir.
Gerçek dönüşüm, ancak iyi planlanmış, stratejik olarak yürütülen projelerle yaşam bulacaktır. Dönüşümü başarıyla gerçekleştirmek için proje tasarımı ve yönetimi becerilerine yatırım yapmak kaçınılmazdır. Zira etkili proje tasarım ve yönetimi becerileri, sürdürülebilir değişimler yaratmanın temel taşıdır. Öte yandan, yöntem öğrenmeden yönetmeye çalışmak, başarısızlığa davetiye çıkarmaktır.
Geleceğin sağlam temeller üzerine inşa edilmesinde proje tasarım ve yönetimi becerileri her zaman kritik bir rol oynayacaktır. Proje tasarım ve yönetim araçlarını etkin biçimde kullanmayı öğrenerek, yeşil ve dijital dönüşümün aktif bir parçası olabilir ve daha sürdürülebilir bir gelecek yaratılmasına katkıda bulunabilirsiniz.
Yeşil Dönüşüme Yönelik Hibe Programları
2024 yılı Kasım ayında T.C. Ticaret Bakanlığı, Yeşil Dönüşüm hedefleri doğrultusunda destek ve finansman arayan işletmelere yol gösterecek bir rehber* yayımladı. “Yeşil Dönüşüme Yönelik Hedeflere Erişimde Kullanılabilecek Finansman İmkânları” adlı rehberde, sürdürülebilirlik projelerine finansman sağlayan tüm ulusal ve uluslararası kaynaklar derli toplu bir biçimde listelenmiş durumda. Yeşil Dönüşüm hedeflerinize ulaşmak için ihtiyacınız olan desteklere hızlıca erişim sağlamak ve uygun finansman olanaklarını değerlendirmek için bu rehberi indirerek yararlanabilirsiniz.
(*) Üç aylık dönemler halinde güncellenecek rehber, 16 Temmuz 2021 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın (YMEP) “Yeşil Finansman” ana başlığı altındaki “3.3.3.Çevre ve iklim değişikliği ile bağlantılı olarak uluslararası/AB ve ulusal tüm destek/finansman imkânlarına ilişkin bilgilerin derlenmesi” eylemi kapsamında hazırlandı.
“Yeni yazılarda görüşünceye dek, öğrenmeye ve değişime yön vermeye devam edin!”
____
Avrupa Birliği Proje Tasarım ve Yönetimi WhatsApp ve Telegram kanallarından bilgilendirmelerimi anlık izleyebilirsiniz!
Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz