AB Projeleri

Proje Sonuçlarının Yaygınlaştırılması ve Kullanıma Kazandırılması: Nedir ve Nasıl Planlanmalıdır?

Proje Sonuçlarının Yaygınlaştırılması ve Kullanıma Kazandırılması

Projelerin başarısı yalnızca tamamlanan aktivite veya iş paketleriyle değil, yarattığı kazanımlarla ölçülür. Bu yazıda, proje sonuçlarını sürdürülebilir kılmanın yollarını anlatıyor, “yaygınlaştırma” ile “kullanıma kazandırma” arasındaki farkı netleştiriyorum.

Birçok proje, yoğun emek ve kaynakla yürütülmesine rağmen beklenen etkiyi yaratamadan sona eriyor. Bu durumun çoğu zaman gözden kaçan temel bir nedeni var: Projelerin başarısı, yalnızca iyi tasarlanmış iş paketleri veya zamanında tamamlanmış raporlarla belirlenmez; elde edilen sonuçların kimlerle nasıl paylaşıldığı ve nasıl yaşama geçirildiği de büyük önem taşır. Yaygınlaştırma ve kullanıma kazandırma stratejisi olmayan projeler, gerçekleşmiş bir dizi faaliyet toplamı olarak kalma riski taşır. Bu nedenle “proje sonuçlarının yaygınlaştırılması ve kullanıma kazandırılması” (dissemination and exploitation of results), Avrupa Birliği programlarının temel bir yapı taşıdır.

Bu iki kavram birbiriyle yakından ilişkili görünse de özünde farklı hedeflere yöneliktir. Aralarındaki ayrımı ve her birinin nasıl stratejik biçimde planlanabileceğini anlamak, projelerin etki gücünü artırmada belirleyici rol oynar.

Yalnızca Çıktı Üretmek Yetmez

Kitabım ve eğitimlerimde özellikle sonuç odaklı tasarım ve yönetim yaklaşımına vurgu yapıyor, projelerde bir dizi faaliyetin yerine getirilmesi ve birtakım çıktılar üretilmesinin tek başına yeterli olmadığını anlatıyorum. Elbette, nedenleriyle birlikte. Bir çıktının gerçek anlamını bulması, ancak onu değerlendiren, kullanan veya bir yere entegre eden birileri olduğunda mümkündür.

Örneğin, bir eğitim modülünü hazırlamak önemlidir, ancak onu uygulayan eğitmenler ve yararlanan katılımcılar olmadıkça elde edilen sonuç yalnızca bir belgeden ibaret kalacaktır.

Diğer taraftan Avrupa Birliği projelerinde “çıktılar” (outputs) yalnızca bir ara duraktır; asıl önem verilen aşama, bu çıktılarla hangi sonuçlara (results) ulaşıldığıdır. Zira projelerde nihai amaç, yalnızca çıktıların kullanılması değil, bu kullanımın istenen “sonuçları” doğurmasıdır. Yaygınlaştırma ve kullanıma kazandırma stratejileri işte bu sonuçlara ulaşmanın araçlarıdır.

Yaygınlaştırma (Dissemination) Nedir?

Yaygınlaştırma, bir projede geliştirilen bilgi, yöntem, çıktı ve elde edilen sonuçları hedef kitlelerle, ilgili paydaşlarla ve daha geniş kamuoyuyla paylaşma sürecidir.

Bu süreç yalnızca bir tanıtım ve projenin görünür kılınması değil, aynı zamanda etkileşimli bir bilgi aktarımıdır. Amaç, öğrenilenlerin paylaşımını sağlamak, potansiyel kullanıcılar / uygulayıcılar arasında tanıtmak ve sonuçların kabulünü sağlayarak benimsenmesini kolaylaştırmaktır. Aynı zamanda benzer alanda çalışan kişi ve kuruluşlara öncü bir model sunmak ve ilham vermektir.

Kullanıma Kazandırma (Exploitation) Nedir?

Projelerde “yaygınlaştırma” faaliyetlerinin gerçekleştirilmiş olması, projenin yarattığı değerin kalıcılaştığı anlamına gelmez. Geliştirilen çıktıların proje sonrasında da belirli bir kesim tarafından kullanılmasına ve sonuçların elde edilmeye devam etmesi gerekir.

Dolayısıyla yaygınlaştırmadan daha ileri ve derin bir hedefe işaret eden “kullanıma kazandırma”, proje tamamlandıktan sonra elde edilen çıktı ve sonuçların sistematik biçimde kullanılmasını, başka yapılara entegre edilmesini ve etkisinin kalıcı hâle getirilmesini ifade eder. Proje sonuçlarının yarara dönüştürülmesini ve sürdürülebilir olmasını işte bu aşama sağlar. Politika yapım süreçlerine katkı, sektörel uygulamalara yön verme veya başka projelere temel oluşturma, exploitation kapsamındaki başarılı faaliyetler olarak değerlendirilebilir. Böylece sonuçların toplumsal, ekonomik, kurumsal, hatta politik düzeyde bir değere dönüşmesi sağlanır.


Avrupa Birliği’nin bütçe ve programlarını doğru okuyabilenler, fırsatları zamanında yakalıyor. Bu kitap, doğru bilgileri adım adım öğrenmeniz ve doğru zamanda harekete geçerek kendi başarı öykünüzü yazmanız için hazırlandı.

Avrupa Birliği Projeleri Kitap

Yaygınlaştırma ve Kullanıma Kazandırma Örnekleri

Şimdi “yaygınlaştırma” ve “kullanıma kazandırma” aktivitelerine örnekler görerek aralarındaki farkı daha da netleştirelim:

➡️ Yaygınlaştırma: Bir Erasmus+ KA2 Stratejik Ortaklık projesinde geliştirilen “Atık Ayrıştırma Eğitim Modülü”nün çeşitli okullarda tanıtılması ve bir çevrim içi platformda yayımlanması.
Kullanıma kazandırma: Bu modülün, proje tamamlandıktan sonra okul müfredatına alınarak düzenli ders içeriği olarak kullanılmaya başlanması, e-öğrenme platformunun yerel yönetim kurslarında kalıcı olarak kullanılması veya geliştirilen rehber veya metodolojilerin ulusal strateji belgelerinde yer bulması.

➡️ Yaygınlaştırma: Bir Ar-Ge ve inovasyon projesinde geliştirilen “Yapay Zekâ Destekli Tarımsal Verimlilik Analiz Aracı”nın ulusal tarım fuarlarında tanıtılması ve çiftçi derneklerine broşürlerle sunulması.
Kullanıma kazandırma: Bu aracın, tarım kooperatifleri tarafından ürün planlamasında karar destek sistemi olarak aktif biçimde kullanılması.

➡️ Yaygınlaştırma: Projede geliştirilen “Enerji Verimliliği Değerlendirme Rehberi”nin kampüs teknik ekipleri ve öğrenci topluluklarına yönelik “Yeşil Kampüs Buluşmaları” başlığıyla düzenlenen atölye çalışmalarında tanıtımı.
Kullanıma kazandırma: Rehberin proje sonrasında üniversitelerin kampüs yönetim politikalarına entegre edilerek binalarda karbon salımını azaltmaya yönelik uygulamalarda kullanılması.

➡️ Yaygınlaştırma: Erasmus+ Yetişkin Eğitimi alanında geliştirilen dijital okuryazarlık modülünün farklı ülkelerdeki yetişkin eğitimi sağlayıcılarına çevrim içi seminerlerle tanıtılması.
Kullanıma kazandırma: Bu modülün farklı AB ülkelerinde kurumların eğitim müfredatlarına entegre edilmesi ve Avrupa Komisyonu’nun yaşam boyu öğrenme stratejilerinde örnek uygulama olarak yer bulması.

Bu bakışla değerlendirildiğinde, yaygınlaştırma bir potansiyel yaratırken, kullanıma kazandırma bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesini sağlar. Etkili bir proje yönetimi için her iki bileşenin de dikkatle planlanması, yürütülmesi ve izlenmesi gerekir.

Sonuç

Avrupa Birliği projelerinde esas olan yalnızca bir dizi faaliyet yürütmek değil, kalıcı ve ölçülebilir sonuçlar ortaya koymak, etkili bir iz bırakmaktır.

Bu nedenle, yaygınlaştırma ve kullanıma kazandırma boyutları birer ek faaliyet olarak değil, projenin ana kurgusunun ayrılmaz parçaları olarak ele alınmalıdır.

Bunun için, proje teklifi hazırlarken sonuçların daha geniş hedef kitlelere ulaştırmak amacıyla yerel, ulusal ve uluslararası kapsamlı bir yaygınlaştırma stratejisi izlenmelidir. Bununla da yetinmeyip bu sonuçların sistemli biçimde kullanımının sağlanması için stratejik bir yol haritası belirlenmeli ve bu süreç sürdürülebilirlik odaklı olarak planlanmalıdır.

Projelerin kalıcılığı, onların ne kadar tanındığından çok, sonuçlarının nerede ve nasıl kullanıldığıyla ölçülür. Bu yüzden projenizle yaratılan kazanımları yalnızca duyurmakla kalmayın, kullanıma kazandırın ve yaşatın!

Yeni yazılarda görüşünceye dek, “öğrenmeye devam edin”.

Yazar Hakkında

Baki Karaçay (MPA)

Eğitmen, Danışman, ICF Mentör (iO Akademi), Bağımsız Değerlendirici (InterReg) • 25+ yıl kurumsal deneyim sahibi Kamu Yönetimi Uzmanı (YL) ve Mühendis • Antalya Valiliği AB Projeleri Koordinatörü (2009-2020). Avrupa Birliği Projeleri kitabının yazarı, Proje Tasarım ve Yönetimi Eğitmeni. Girişimcilik Mentörü. Sosyal Psikoloji meraklısı. Fotoğraf gönüllüsü. Webmaster. Bağlama sanatçısı. Kayakçı, doğa yürüyüşçüsü.

Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz