Blog yazısı yazmak hayli yeni ve daha önceden bildiklerimizden farklı bir süreç. Web’de istediğimiz ilgiyi görecek blog yazıları oluşturarak başarılı blog yazarlığı yapabilmek için, okul yıllarımızda öğrendiğimiz, eskiden beri bildiğimiz akademik veya gündelik makale yazma süreçleriyle ilgili şeylerin büyük bölümünü geride bırakmamız, hatta unutmamız gerekiyor.
Daha önceki Çok Okunan Blog Yazıları Yazmak İçin Temel Stratejiler başlıklı yazımda, başarılı blog yazarlığı için ihtiyacımız olan şeylerden birinin blog yazısı yazma tekniğini iyi öğrenmek olduğunu belirtmiş ve bu beceriyi geliştirebilmemiz için izlememiz gereken önemli stratejiler üzerinde durmuştum. Henüz okumadıysanız, bu yazıya devam etmeden önce oradaki açıklamaları okumanızı öneririm.
İnternet’te artık kimse bir yazıyı uzun uzadıya okumuyor; daha çok tarıyor, yani göz atıyor, göz gezdiriyor. Her şeyden önce, bu gerçeği tereddütsüz kabul edip, bunu yok sayan veya değiştirmeye çalışan tutumları terk etmek gerekiyor. Binlerce, milyonlarca okuyucunun alışkanlığını, tutumunu, kendi tarzınızla —ve de sizin gibi sayısız farklı kaynak varken— bir yazıyla veya bir siteyle değiştiremezsiniz.
O nedenle, bir blog yazısı hazırlarken, ziyaretçilerin, yazdıklarımızı ayrıntılı olarak okumaktan çok üzerlerinde göz gezdirdiklerini, taradıklarını akıldan çıkarmamalıyız. Dahası, onların bu tutumunu değiştirmeye çalışmak yerine bunu artık günümüzün bir gerçeği olarak kabul etmeliyiz.
Bu yazıda, daha çok ve rahat okunan, bir diğer ifadeyle okuyucu dostu blog yazıları oluşturmak için uygulayabileceğimiz çok kolay fakat o denli etkili tekniklerden bahsedeceğim.
Blog Yazısı Yazma Becerisi
Güçlü içeriğine rağmen blog yazılarımız beklediğimiz kadar ilgi uyandırmıyor ve okuyucuyu tutamıyorsa, bu eksiğimizi gidermek için ne yapmalıyız? Blog yazım becerimizi geliştirmek için diğer işlerde olduğu gibi onbin saat harcayıp uzmanlaşmayı beklemek mi gerekiyor? Hayır, beklemeye gerek yok!
Çözüm, tahmin ettiğinizden daha kolay: Tecrübeli ve başarılı blog yazarlarından işin tekniğini öğrenmek en kısa yol. Ben de öyle yaptım; araştırdım, inceledim, onlarca makaleden öğrendiklerimi, çıkardığım sonuçları ve uygulamaya başladığım teknikleri bu yazıda bir düzen içerisinde sizlere de aktarıyorum.
Çok Okunan Blog Yazıları Yazmak İçin Temel Stratejiler başlıklı yazımda blog yazılarımız neden istediğimiz kadar çok okunmuyor sorusunun yanıtı üzerinde durmuştuk. Gerekçesini bildiğimize göre, o halde şimdi çok okunan blog yazarlığını nasıl başarabileceğimizi öğrenmeye başlayalım.
Okuyucu Dostu Blog Yazılarının Sırrı
Okuyucuyu tutan blog yazıları oluşturmak için izlememiz gereken temel strateji çok yalın:
- Az ve öz yazmak
- Uygun tarzda yazmak
İhtiyacımız olan şey daha az ve öz yazmak ve daha uygun tarzda yazmak! Okuyucularımızın sitemizdeki içeriklere ilgi göstermeleri ve paylaştığımız bilgilerle etkileşime girmeleri için yazılarımızın güçlü içerikleri yanısıra canlı ve şık görünmeleri gerekiyor. O halde şimdi bunu nasıl başarabileceğimizi öğrenmeye başlayalım.
Uygulayabileceğimiz Kolay Teknikler
Daha az yazmak ve yazım stilimizi uygun hale getirmek için şu 10 tekniği uygulayabilirsiniz:
- Karmaşık konuları bölüp çoğaltın
- Çıkarılacak sonuca girişte değinin
- Çekici alt başlıklar ekleyin
- Çok sayıda paragraf yapın
- İlgi çekici görsellere yer verin
- Madde imli listeler oluşturun
- Rakamların gücünden yararlanın
- İlgili ve yararlı bağlantılar ekleyin
- Kalın harflerle vurgu yapın
- Biçimlendirmeyi kontrol edin
Kaliteli ve çok okunan bir blog yazıları için uygulayabileceğimiz bu adımları, içerikle ve tasarımla ilgili teknikler olmak üzere iki grupta ele alabiliriz. Şimdi sırasıyla bunları ayrıntılarıyla görelim.
İçerikle İlgili Teknikler
Bir blog yazısı hazırlarken öncelikle hedefimiz okuyucuyu “bilgilendirme” olmalıdır. Zira site ziyaretçilerimizin büyük bölümü, ihtiyaç ve sorunlarına dair bir çözüm bulmak, bir şeyler öğrenmek ve deneyimlerimizden faydalanmak için blog yazılarımıza gelirler. O nedenle içeriğinizi oluştururken bilgilendirici (ve yardım edici) olmaya özen göstermelisiniz.
Ancak, çok okunması için yazınızın bilgilendirici olması ne yazık ki tek başına yeterli değil. Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ziyaretçilerimizin yazımızı okumaktan sıkılıp çıkmasına sebep olmamaktır. Bu nedenle okuyucunun dikkatini toplayacak ve yazının bitimine dek canlı tutacak teknikleri kullanmamız gerekiyor. Bu sayede ziyaretçiler blogumuzda daha fazla zaman geçirirler ve sitemizin hemen çıkma oranı düşer. Ayrıca, blog yazımızın sosyal medyada paylaşılma ihtimali artar.
Bunu sağlamaya yardımcı olması için, içerik geliştirirken ve sunarken hatırlamamız gereken iki önemli incelik var:
- Karmaşık konuları bölmek
- Sonuçta vereceğimiz bilgiye en başta (girişte) değinmek
1. Karmaşık konuları bölüp çoğaltın
Eğer yazınızda karmaşık bir konuyu ele alıyorsanız, her şeyi kocaman bir blog yazısına sığdırmaya çalışmaktan vazgeçin. Konuyu bir yazı dizisi olacak şekilde bölümlere ayırın ve birden çok yazı şeklinde düşünün.
Bu yöntem okuyucularınızın sitenize tekrar gelmelerini sağlamak için de en iyi yollarından biridir. İlgilenenler, yazdıklarınızın devamını veya bir sonraki yazınızı okumak için büyük ihtimalle tekrar geleceklerdir.
Ayrıca okuyucularınız bölümler halinde ve makul boyutlarda yazılan bir konuyu daha kolay anlaşılır bulacaklardır. Ve tabi uygun boyutlardaki içeriklerle anlatılanların adım adım sindirilmesi de daha kolay olacaktır.
2. Çıkarılacak sonuca girişte değinin
Bunun için paragraflarınızı ters piramit dediğimiz tarzda yapılandırın.
Ters piramidin anlamı şudur: İlk önce yazıdan çıkarılacak sonucu açıklayın, ardından onu destekleyen cümleleri sıralayın. Böylece yazıyı okuyan kullanıcıların bir noktadan istediği diğer bir noktaya kolayca geçmelerine ve hangi konuya derinliğine girmek istediklerine karar vermesine yardımcı olursunuz.
Blog Yazısı Tasarım Teknikleri
Bunları yaptıktan sonra içeriğinizi daha okuyucu dostu yapmak için aşağıdaki kolay tasarım tekniklerini kullanmakla devam edin.
Bu kolay yöntemleri uygulayarak göz korkutucu bir metni, okuyucunun ilgisini uyandıran çekici bir yazıya dönüştürmek yalnızca birkaç dakikanızı alacak.
Eğer Yoast SEO gibi eklentiler kullanıyorsanız, benzer noktalar hakkında gerekli uyarıları bu eklentiler de size verecektir.
3. Çekici alt başlıklar ekleyin
Güçlü bir ana başlık (ve bu nedenle güçlü bir önerme) okuyucuların yazıya ilk bakışta ilgi duymasını sağlamak için yaşamsal öneme sahiptir.
Güçlü alt başlıklar ise okuyucunun ilgisini canlı tutmaya yarar. Alt başlıklar, okuyucuların içeriğinizin geri kalanına da ilgi duymaları ve göz gezdirmeleri için mini konu başlıkları gibi işlev görürler.
Alt başlıklarınızı bilgilendirici olduğu kadar ilgi çekici hale de getirin! Web okuyucuları, yazılanların doğru mu yoksa atıp tutma mı olduğunu belirleme konusunda adeta çok iyi ölçüm cihazlarına sahiptir. O nedenle abartmayın, yoksa güvenilirliğinizi kaybedersiniz. Merak uyandırmak ile abartmanın aynı şey olmadığını unutmayın!
Alt başlıklarınızı yazdıktan sonra onları gözden geçirin ve ziyaretçilerinizin yalnızca bu alt başlıkları okuduklarında ne düşüneceklerini anlamaya çalışın.
İlgi uyandıran bir hikâye var mı? Meselenin özünü anlayacaklar mı?
4. Çok sayıda paragraf yapın
İçeriğinizi daha okunaklı hale getirmenin kolay yollarından biri de görsel ferahlık yaratmaktır.
Karmaşık bir içeriğin satır aralarına daha çok beyaz alan ekleyerek daha okuyucu dostu hale getirebilirsiniz. Yani tıkış tıkış metin bloklarından kaçının!
Bunun için her paragraf başına yalnızca bir fikir öne sürün ve paragrafları kısa tutun —en fazla üç veya dört cümle olsun.
Bazı paragrafları yalnızca bir cümleden ibaret olacak şekilde yazmaya çalışın.
5. İlgi çekici görsellere yer verin
Blog yazılarında yer verilen görseller, okuyucuların ilgisini sıcak tutmakla kalmaz, okumaya ara verip düşünmemize fırsat verir. Dolayısıyla güçlü görseller “hemen çıkma oranının” azalmasına ve sitede geçirilen süreyi artırmaya yardımcı olur.
Görseller dekor amaçlı ya da konuyu pekiştirici olabilirler.
Araştırma sonuçları, dekor amaçlı olmayan görsellere eklenen açıklamaların web sayfalarında en çok okunan yerlerden biri olduğunu göstermektedir. Görsel açıklamalarında soruna yer verebilir veya çözümden bahsedebilirsiniz. İsterseniz problem ve çözümden bir arada da bahsedebilirsiniz.
Dikkat çekici bir görsele “anlamlı bir açıklama” ile bi rarada yer vermeyi deneyin. Etkili bir görsel açıklaması iki ila üç cümle uzunluğundadır. Bu kadarı, okuyucunuzu tüm makalenizi incelemesi için teşvik etmeye yetecek bir uzunluktur.
6. Madde imli listeler oluşturun
Aşağıdaki gibi madde işaretli listeler çok şey kazandırırlar:
- Hiçbir okuyucunun karşı koyamayacağı etkiler yaratırlar.
- Birden çok noktaya parmak basıp her birine dikkat çekmenin en kolay bir yoludur.
- Metninizin geri kalanından farklı görünürler; bu nedenle okuyucularınız için görsel bir mola etkisi yaratırlar.
Belirli bir sayıyla sınırlanmayan ögeleri listelerken madde imi kullanın.
7. Rakamların gücünden yararlanın
Yazı içerisinde belirli sayıdaki ögeleri sıralarken numaralı listeler kullanmayı düşünün.
Rakamlar,
- dikkat çekmek
- içeriği daha çekici hale getirmek
- okuyucunun ilgisini canlı tutmak
gibi yararlar sağlayan çok etkili araçlardır.
Bir blog yazısını yalnızca ana noktalarınızı numaralandırmak suretiyle bile daha çekici hale getirebilirsiniz. Denemekte yarar var.
8. İlgili ve yararlı bağlantılar ekleyin
Blogunuzda mutlaka bir “köşe taşı” içeriğiniz olmalıdır. Örneğin bu sitede olduğu gibi, “blog açma” konusunda yardımcı birçok içeriğiniz varsa, “blog nasıl açılır” konulu yazınız köşe taşı niteliği taşır.
Blog yazılarınızdan köşe taşı içeriğinize vereceğiniz site içi bağlantılar, okuyucularınızı sitenizde tutar ve en önemli makalenize yönlendirmeyi sağlar.
Site dışı bağlantılar ise konuyu iyice araştırdığınızı ve diğerlerinin uzmanlıklarından yararlanarak onlardan öğrendiğiniz bilgileri de aktarmak istediğinizi gösterir.
İyi bir içerik, okuyucunuzun anlayışını artırmak ve ona değer katmak için hem site içi hem de site dışı bağlantıları kullanır.
9. Kalın harflerle vurgu yapın
Stratejik noktaları kalın harflerle yazdığınızda, okuyucunuz yazınızı tararken bir bakışta en önemli bilgileri yakalayabilir.
Ancak olur olmaz her şeyi vurgulamaya kalkışmayın. Bir yazıda çok sayıda vurgu olmasıyla hiçbir vurgu olmaması arasında fark yoktur; ikisinde de vurgu etkisi olmayacaktır.
Yalnızca önemli noktaları vurgulayın, böylece içeriğinizi tarayan kişi bunları bir bakışta hızlıca seçebilir.
10. Biçimlendirmeyi kontrol edin
Yazınızın temel ögelerini vurgulamak için alt başlıkları, numaralı ve madde imli listeleri, yanısıra kalın yazma gibi diğer biçimlendirmeleri kullandıktan sonra, yazınızı baştan aşağı tekrar okuyun. Bu kez tamamen “okuyucu” gözüyle hazırladığınız metne bakın ve aldığınız genel izlenimi değerlendirin!
İlgi çekici bir yazı olmuş mu? Vurgulamak istediğiniz şeyler öne çıkmış mı? Okuyucu konunun özünü kolaylıkla kavrayabilecek mi?
Sizce bu yazınıza gelen ziyaretçileri birer okuyucuya dönüştürmeyi başaracak etkiyi yaratabiliyor mu? Yazınızın genel yapısı gözle taramaya ve kolay okumaya açık mı?
Daha çok okunan blog yazıları için bu yazıda sıraladığım kolay teknikleri iyi uyguladıysanız, bu soruların yanıtı ‘evet’ olmalı.
Yeni yazılarda görüşünceye dek, “öğrenmeye devam edin”!
Teşekkür ederim.