Fotoğraf Gözünüzü Geliştirin

Güzel Bir Konu ile İyi Bir Fotoğraf Arasındaki Fark

Güzel Bir Konu ile İyi Bir Fotoğraf

Güzel konular ile “iyi fotoğraflar” genellikle birbiriyle karıştırılır. Bu inceliğin farkına varmak, fotoğraf gözümüzü geliştirme yolunda etkili bir adımdır. Çünkü farkına vardığımız her ayrıntı, bizi sonrasında yeni bir şey öğrenmeye iter.

Ocak ayı (2016) ANFAD Temel Fotoğraf Eğitiminde vereceğim Kompozisyon dersi için hazırlıklarımı yaparken fotoğrafın sanatsal yanına biraz daha fazla değinmem gerektiğine karar verdim. Derslerin içeriğini bu doğrultuda güncellerken, yaygın bir yanlış yaklaşımdan yola çıkarak yapılacak anlatımın daha etkili olabileceğini düşündüm. Zira iyi bir fotoğrafın ne olduğunu kavramak için, “iyi bir fotoğraf ne değildir?” sorusunun yanıtından yola çıkmak etkili bir yöntemdir.

Özellikle Facebook grupları ve diğer sosyal medyada iyi fotoğraf adına yapılan paylaşımlara baktığımızda sanırım birçoğumuzun dikkatini çeken bir konu. Güzel konular ile “iyi fotoğrafları” genellikle birbirine karıştırıyoruz.

Güzel konular

Elbette hepimizin fotoğraf çekmek için güzel konular bulma isteği var, bu son derece doğal. Gün doğumu veya gün batımı, deniz kıyısı, şelaleler, evcil hayvanlar, çiçekler ve benzeri güzellikler her fotoğraf tutkununu cezbediyor.

Ancak bu noktada içine düşebileceğimiz bir yanılgıyı görmemiz gerekiyor:

Birçoğumuz güzel, sevimli veya hoş bir konuyu fotoğrafladığımız zaman, iyi bir fotoğraf çekmiş olduğumuzu düşünmeye başlıyoruz.

Yani “iyi bir konu eşittir güzel görüntü, o da eşittir iyi fotoğraf” şeklinde doğrudan bir mantık yürütmeye gidiyoruz.

Güzel bir konu eşittir iyi fotoğraf mı?

Açık söylemek gerekirse, eğer fotografi (fotoğrafçılık) becerilerimizi geliştirmek istiyorsak bunun çok yararlı bir yaklaşım olmadığının farkına varmamız gerekir.

Harika bir fotoğraf, çektiğimiz sahnenin kendisinden çok, o sahneyi nasıl çerçevelediğimizle ilgilidir.

BakiKaracay.com

Çünkü fotoğraf değeri açısından, konunun güzelliği ötesinde belirleyici olan, bizim yakaladığımız görüntünün özelliği, göze çarpıcılığı, dikkat çekmesi ve kendini göstermesidir. Yani işin özünde şu var:

Harika bir fotoğraf, çektiğimiz sahnenin kendisinden çok, o sahneyi nasıl çerçevelediğimizle ilgilidir.

Fotoğrafın öne çıkardığı özellik, aktardığı anlam veya bir hikâye var mı? İzleyicisinin dikkatini çekiyor mu? Hissettirdiği duygular neler?

Bunları hesaba katmadığımız zaman, estetik açıdan güzel bir konuyu fotoğrafladığımızda, doğrudan iyi bir fotoğraf çekmiş olduğumuz yanılgısına düşmemiz kolaydır.

Nasıl daha iyi fotoğraflar çekebiliriz

Güzel bir konu ile iyi bir fotoğraf arasında bazen büyük bir uçurum olabilir. Bunun özellikle altını çizmek gerekir. Bu yazıyı bu boşluğu kapatmamıza yardımcı olabileceğini düşünerek kaleme aldım. Bu inceliğin farkına varmak, bizi fotoğraf gözümüzü geliştirmemiz açısından etkili bir adımdır. Çünkü farkına vardığımız her ayrıntı, bizi sonrasında yeni bir şey öğrenmeye iter.

Diğer taraftan böyle önemli bir inceliğin farkında olmamak, gösterilen çabaya rağmen beklenen ilerlemeyi kaydedemeyişin bir nedeni olabilir.

O halde, bunu bilerek hemen şimdi nasıl daha iyi fotoğraflar çekmeye başlayabiliriz?

Doğrusu buna kimsenin otomatik bir çözüm bulduğunu düşünmüyorum. Kameralarımız birçok şeyi otomatik olarak yerine getirebilir ancak iyi bir fotoğraf yakalamayı otomatik yapacak bir tuşa sahip değiliz. Ancak fotoğraf gözümüzü geliştirerek böyle bir yeteneği zamanla kazanmamız mümkün. Bunun için emek vermek gerekiyor. Verdiğimiz emek kadar sonuç alabiliriz.

Daha çok emek

Emek vermek daha çok çalışmak demek. Ancak bu çok çalışmanın boşa kürek çekmek olmaması için de devamlı yeni şeyler öğrenmeyi ve denemeyi hedef edinmek gerekir.

Bunun için temel bazı önerilerimi burada paylaşabilirim.

  • Zor geleni yapmaya başlayın!

Önerilerimin başında kolayımıza gelen alışkanlıklarımızın dışına çıkmak geliyor. Becerilerimizi sınırlarımızın ötesine taşmanın yolu, konfor alanımızın dışına çıkmaktan geçiyor.

  • Sıradan şeylerin hayret uyandıracak fotoğraflarını çekmeyi deneyin!

Ayrıntılara odaklanmak önceden tahmin bile edemediğimiz görüntüler yakalamamıza fırsat verir. Bu sayede bazen gözümüzün önünde duran sıradan nesnelerin diğerleriyle birlikte çarpıcı görüntülerini ortaya çıkabiliriz.

  • Kameranızın ayarları ile oynayın ve farklı odak uzaklıklarında çekimler yapın!

Hata yapmaktan korkmayın ve kameranızı sürekli otomatik modda bırakmaktan kaçının. Eğer gelişmiş bir fotoğraf makineniz varsa farklı diyafram açıklıklarının, farklı enstantane ve farklı ISO değerlerinin verdiği sonuçları keşfedin. (Fotoğraf Makinenizi Kullanmayı Adım Adım Öğrenin başlıklı bölümde bu konuda onlarca yazı yer almaktadır.)

  • Yeni bakış açıları geliştirin.

Aynı konuyu aşağıdan ve yukarıdan fotoğraflayın. Vizörden bakarken, kameranızı sağa sola, aşağı yukarı hareket ettirerek farklı kadrajlarda fotoğraf sahnenizin nasıl göründüğüne bakın! Eğer fotoğraf makinenizin hareket edebilen LCD ekranı varsa, onu kullanarak boyunuzdan daha yüksek seviyeden veya yer seviyesinden çekimler yapmayı deneyin. ( Bu konuyu Etkileyici Fotoğraflar Çekmek İçin 3 Farklı Bakış Açısı başlıklı yazıda daha genişçe ele alacağız.)

  • Farklı fotoğraf türlerini deneyin

Hep aynı türde çekimler yapmak zorunda değilsiniz. Örneğin şimdiye dek daha çok doğa fotoğrafları çekiyorsanız, biraz da portre denemeleri yapmaya başlayın. Ürün fotoğrafları çekin. Farklı alanlarda potansiyelimizi görmek, büyük bir değişimi başlatabilir.

  • Çekin, beğenmezseniz silin, tekrar çekin!

Çok sayıda fotoğraf çekmekten geri durmayın. Nasılsa eskiden olduğu gibi çektiğimiz fotoğraf kusurluysa filmimiz yanmıyor.

Değişim başlasın

Zor geleni yapmaya başladığınızda, değişimin de başladığını göreceksiniz. Alışageldiğiniz o rahat bölgenin adım adım dışına çıkın ve farklı neler yapabiliyorsunuz, onları keşfedin! Eğer bunu yapabilirseniz, fotoğraflamak için sürekli güzel şeyleri aramak zorunda hissetmeyeceksiniz.

Bunu başardığımızda iyi bir açıklamamız olacak:

Kendi kapasitemizin bizi nerelere götürebileceğini görmek istiyoruz. Artan bilgi ve becerilerimizle neler yapabileceğimizi görmek istiyoruz.

Sürekli otomatik çekim modunu kullanmayışımızın da iyi bir açıklaması olacak:

Kameramız bize başka hangi imkânları sunuyor, onları görmek istiyoruz.

Eğer sıradan bir konuyu alıp ondan eşsiz güzellikte fotoğraflar çıkarabiliyorsak, işte o zaman bir şeyler başarıyoruz demektir. Sıradan bir anda ilginç hikâyeler yakalayabiliyorsak, fotoğrafçılığımıza yeni bir şeyler katmaya başlamışız demektir. Çünkü fotoğrafçılığımızı farklı kılacak olan, fotoğrafladığımız konulardan çok, kendimize özgü fotoğraflama tarzımızdır!

Bu konu üzerine daha çok şey söylemek mümkün, fakat ana temayı yakaladığınızı düşünüyorum.

Varsa görüş ve katkılarınızı aşağıdaki yorum kısmında paylaşarak yazıyı zenginleştirebilirsiniz.

Yeni bir yazıda görüşmek üzere. “Fotoğraf çekmeye devam edin”!

Bu bilgilerden sosyal medya çevrelerinizi de haberdar etmek isterseniz, aşağıdaki renkli ikonlara tıklayarak paylaşın.

Yazar Hakkında

Baki Karaçay (MPA)

iO Akademi'de Eğitmen, Danışman. 25 yılı aşkın süre profesyonel deneyim sahibi Kamu Yönetimi Uzmanı (YL) ve Mühendis / Antalya Valiliği AB Projeleri Koordinatörü (2009-2020). Avrupa Birliği Projeleri kitabının yazarı ve Proje Döngüsü Yönetimi Eğitmeni. Sosyal Psikoloji meraklısı. Fotoğraf gönüllüsü. Webmaster. Bağlama sanatçısı. Kayakçı, doğa yürüyüşçüsü.

Yorumunuzu Ekleyebilirsiniz